© Manşet Haber Gazetesi 2021

" Adalet Nöbeti'nin 200. günü geride kaldı"

Kırklareli TMMOB İKK tarafından gezi davasında tutuklu meslektaşlarının 200. gününde serbest bırakılması talebiyle ilgili Eğitim Sen Şube binasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını  TMMMOB İl Koordinasyon Kurulu temsilcisi .Erol Özkan okudu. Özkan açıklamasında,'' GEZİ DAVASI İLE CEZALANDIRILAN ARKADAŞLARIMIZ SERBEST BIRAKILMALIDIR dedi. Özkan açıklamasıda, 

Gezi Davası Karar duruşmasının üzerinden 200 gün geçti. Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu 7 arkadaşımız 200 gün,  Osman Kavala ise 1937 gündür cezaevinde.Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren TMMOB olarak başlattığımız ve bugün 200. gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve anayasadan gelen hakların yasal zeminde kullanılması sonucu bu ülkenin en görkemli barışçıl halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.Halka ve kamuya ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevleri arasındadır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak birçok sivil inisayitif ve demokratik kitle örgütleri gibi yasal zeminde mücadele ettik.
TMMOB, ülke sorunlarını meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardan bağımsız görmeyen bir anlayışla hareket etmektedir. Mühendis, mimar ve şehir plancıları da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmiştir. Gezi direnişi, toplumun geniş kesimlerinde karşılık bulmuş ve toplum olmanın doğal bir sonucu olarak ülkenin dört bir yanına yayılarak vücut bulmuştur.  Bu nedenle de doğal olarak Cumhuriyet tarihinin halkın kendine ait yaşam alanlarını ve kendi yaşam taleplerini savunduğu en önemli sahiplenmelerinden ve yasal direnişlerinden birisi olmuştur.
O günlerden günümüze iktidar halkın yasal zeminde oluşan barışçıl toplumsal direnişini defalarca yargılamaya, karalamaya çabalamış, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır. Uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde, iktidar partisinden milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımız nezdinde Gezi’nin tutsak edilmesi ve yalnızlaştırılması amaçlanmıştır. Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğü ve milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen, hafızalara Gezi Direnişi olarak kazınan halkın taleplerini dile getirdiği yasal gösterileri toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır. Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Bu ülkenin yurttaşlarının kamuoyunun talebi şudur; Gezi Davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekmektedir.
Tutukluluğun 200. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin!
Karanlığa teslim olmayacağız, biz kazanacağız, Gezi kazanacak! dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER