Aydınlık Özgür ,Demokratik ,Türkiye için Birleşelim
SİYASETSOL Parti 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi Lüleburgaz ilçesinde bir yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Lüleburgaz ilçesinde ''Şeriata, Hilafete, Karanlığa Hayır, AYDINLIK Özgür Demokratik Türkiye için birleşelim'' ilkesiyle alanlara çıkan SOL Parti üyeleri bugün saat 14.00 te Eski Hükümet Konağı önünde toplandı ve ardından Kongre meydanına kadar yürüdü. Kongre meydanına sloganlar eşliğinde yürüyerek meydanına gelen topluluk ardından basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını SOL Parti PM üyesi Deniz Demirdöven okudu..Şeriatın,, hilafetin, karanlığın, üstüne yürüyenler, Özgür demokratik, aydınlık bir Türkiye için meydanı dolduranlar hepiniz hoş geldiniz.Selam olsun bu mücadele omuz verenlere.Selam olsun bu kavgayı verenlere, gelecekleri özgürlükleri için mücadele eden üniversitelere ve liselerine sahip çıkan devrimci gençlere selam olsun.İsyanımızla, cüretimizle tek adama karşı sokaklar bizimdir diyen, sokakları özgürleştiren korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Yani kadınlara selam olsun iş, aş, ekmek mücadelesi için canı pahasına çalışan işçilere, emekçilere, selam olsun. Geçmişten bugüne bağımsızlık Devrim ve Sosyalizm mücadelesi yükselten, bu ülkenin ilericılerini, yurtseverlerine, devrimcilerine solun yıldızlı bayrağını dün ve bugün ülkenin dört bir yanında sokak sokak, meydandan meydana dalgalandırılan selam. Sevgili arkadaşlar bu topraklarda hilafetin kaldırılmasını ve laik bir toplum düzenine adım atılmasının üzerinden Tam 100 yıl geçti ama cumhuriyetin en önde gelen kazanımlarından olan laiklik ve Cumhuriyetin tüm tarihsel kazanımları emperyalizme ve bağımlılıkla ve yürütülen karşı devrimle bir bir ortadan kaldırıldı.Emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlık ve laik temelleri üzerine yükselen Cumhuriyet bugün İslamcı faşist bir rejime dönüştü. ABD ve NATO bağımlılığı ile önü açılan İslamcı, milliyetçi karşı Devrim kanlı pazarlardan, 12 Mart'lardan, 12 Eylüller'den geçerek kökleşmiştir. Bugün patronların karlarına daha çok kar kattığı,kadındınların Karanlığa mahkum edildiği, gençlerin geleceksizleştirildiği, tarikatların ve cemaatlerin devleti ele geçirdiği ve toplumu kuşattığı bir İslamcı faşist bir rejimin içerisinde yaşıyoruz. Geldiğimiz aşamada artık sunulacak bir Cumhuriyet ve savunulacak bir laiklik kalmamıştır. Aydınlık bir geleceğe bakmamız için yeniden kurulacak bir Cumhuriyeti kazanılacak bir laiklik ihtiyacı var.Aydınlık bir ülke için siyasal, İslamcı Saray rejimini yıkmaya eşitlik özgürlük laiklik temeline devrimci demokratik bir Cumhuriyet kurmaya ihtiyacımız var.
Sevgili arkadaşlar bu Saray rejimi, Yoksulun daha fazla yoksullaştığı, fakirlerin daha fazla fakirleştiği bir düzendir.Ay sonunu getiremediğimiz, eğitimden, sağlığa, barınmadan, temel gıda ürünlerine ulaşamadığımız; alttakilere din, iman; üstekileri han hamam, diyen halk düşmanı bir düzendir. Bu Saray rejimi; işçilerin tarihsel kazanımı olan Kıdem tazminatına göz diken işçileri, emekçileri 19. yüzyılın vahşi sömürü koşullarında, güvencesiz şekilde çalıştıran; madenler'de şantiyelerde işçilerin ölümüne göz yuman işçi düşmanları bir düzendir. Bu Saray rejimi; tarikatlere ve cemaatlere eğitimi, sağlığın, yargının tüm kamunun teslim edildiği bir düzendir. Gençlerin geleceğinin çalındığı, Enes karaların, Tarikat ve cemaat karanlığına mahkum edildiği gerici bir düzendir.Bu Saray rejimi kadını toplumsal hayattan uzaklaştıran, Medeni kanunu'nun kazanımlarına yok etmeye çalışan, 6.284'ü ve İstanbul sözleşmesi'ni ortadan kaldırarak kadın cinayetlerine göz yuman kadın düşmanları bir düzendir.Bu Saray rejimi; derelerimizi, madenlerimizi, Emperyalist tekellere ve yerli işbirlikçilere peşkeş çeker Kanal İstanbul gibi projelerle topraklarımızı yağmaya ve talana açan işbirlikçi bir düzendir. Bu siyasal İslamcı Saray rejimi, memleketin tüm ilerici devrimci birikimini tasfiye etmesine, tüm tarihsel kazanılarınızı yağmalamasına, Talan edilmesine rağmen, ancak ucube bir otoriter rejim inşa edebilmiştir. Bu ucube tek adam rejimi attığı her adımda karşısında güçlü bir halk muhalefeti görmüştür.Bu ucube rejime karşı en güçlü karşı çıkış gezi isyanıdır.Ve ne yaparlarsa yapsınlar, Gezi Parkı ağaçlarıyla kuşlarıyla ve ona sahip çıkan milyonlarıyla var olmaya devam edecektir.Şimdi, bu siyasal islamcı saray rejimi sokaklarda şeriat çağrılarıyla, hilafet çağrılarıyla bu halk muhalefetini teslim almaya çalışıyor. Uyguladıkları fiili şeriat rejimini kalıcı hale getirmek istiyorlar.Ama, bu düzenin sahipleri, sokaklarda şeriat çağrıları yapanlar, saray da oturan Erdoğan bilsin ki; bu ülkenin ilericileri yurt severleri, devrimcileri sana teslim olmaz, bu halk sana teslim olmaz. Sizler emperyalizne, 6.filo'ya secde edenlersiniz.
Bizler 6 filoyu denize dökmüş, onurlu bir kuşağın, Deniz'lerin, Mahir'lerin Dev-Genç'li gençlerin yolundan yürüyenleriz.Gelin bu karanlığın üstüne yürüyelim, Özgür, Demokratik, aydınlık bir ülkeyi birlikte kuralım! dedi.
İlginizi Çekebilir