© Manşet Haber Gazetesi 2021

ÇYDD: ÇEDES PROJESİ LAİKLİK İLKESİNİN AÇIK İHLALİDİR

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği( ÇYDD ) Kırklareli Şubesi dernek binasında yaptığı basın açıklaması ile (ÇEDES) uygulamasına karşı çıkarak '' ÇEDES Projesi laiklik ilkesinin açık ihlalidir dedi.
ÇYDD dernek binasında yapılan basın açıklamasına bazı siyasi parti temsilcileri, STK, Dernek ve kuruluş temsilcileri de katılarak destek verdi.Basın açıklamasını ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç okudu.Meriç okduğu basın açıklmasında,Kırklareli Milli Eğitim Müdürlüğü’nden kaymakamlıklara gönderilen yazıda aralarında ilkokul, ortaokul ve lisenin yer aldığı 158 okula manevi danışman görevlendirildiği duyuruldu. Gönderilen yazıdaki listede yer alan isimlerin birçoğunun imam olduğu öğrenildi. Onun dışında müezzin, vaiz ve müftülük personeli de okullarda görevlendirildi. Okullara gönderilen listeye göre en çok müftülük personeli ya da imamın görevlendirildiği ilçe Lüleburgaz oldu Lüleburgaz’daki tam 56 okula imam atanırken onu 45 okulla da Kırklareli Merkez ilçe takip etti. Onun dışında Babaeski’ye 20, Vize’ye 15, Demirköy’e 4, Kofçaz’a 2, Pehlivanköy’e 3 ve Pınarhisar’a 13 imam görevlendirildi.Ìlimiz Kırklareli de de 6 okulda, ilçelerde de toplam 16 okulda uygulamaya konulan "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" Projesi (ÇEDES) kapsamında okullarda "Manevi Danışmanlık" adı altında atanan imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kuran kursu öğreticilerinin görevlendirilmesini asla kabul etmiyoruz,etmeyeceğiz.ÇEDES Projesi Laiklik ilkesinin açık ihlalidir.
Biz ÇYDD olarak 100 yıllık Cumhuriyeti korumak, Atatürk devrim ve ilkeleriyle kazanılmış hakları yaşatmak, güçlendirmek ve geleceğe taşımak, laik ve bilimsel eğitimi savunmakta kararlıyız.Anayasa’ya ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olan bu uygulama,karma eğitimi hedef almaktadır .Körpecik beyinleri bilimsel eğitimden uzaklaştırmak,öğretmenin dışında birilerinin eline verilmesi kaygı vericidir.Bu konuda herkes üzerine düseni yapmak ,geleceğimiz evlatlarımıza sahip çıkmak zorundadır.Aileler,veliler,sivil toplum kuruluşları,sendikalar,meslek odaları,siyasi partiler bu uygulamanın yanlışlığı karsısında  birlikte hareket etmeli tepkileri çoğaltmalıdır.Çedes sözcüğünden önce dilimize KULÜP sözcüğü yerleşti.Önceden Eğitsel Kollar olarak bildiğimiz öğrenci çalışmaları birden bire kulüp olarak devşirildi. Bunun neticesinde  de okullarda, değerler eğitimi verilmek üzere “değerler kulübü” kurulmaya başlandı. Seçilen kulüp temsilcisi öğretmenler tarafından Öğrencilerin belirlenmesi yapılıyor ve belirledikleri yerlerde uygulamaya konuluyor.
Protokolde “ÇEDES Uygulama Mekânları” diye tarif edilen bu mekanların hangi mekanlar olacağı yönünde ise herhangi bir tarif ya da kısıt bulunmuyor.  “Protokolün 9’uncu maddesi, cemaat örgütlenmelerinde karşımıza çıkan, 'Abi ve abla modelini' anımsatıyor. Maddeye göre, gönüllü öğrenciler, 'Proje uygulama mekanlarında' öğrencilere rol modellik yapabilecek. Yine bu mekanların nereler olduğu da belirtilmiyor”
ÇEDES protokolüne göre projenin amacı, öğrencileri “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insanî, manevi ve kültürel değerlere göre” yetiştirmek.Kulağa çok hoş geliyor.Tabii etkin ve yetkin kişilerce,yani öğretmenler tarafından uygulanınca.Okullarda yeri cami olan kişilerce ,dini semboller eşliğinde projeyi uygulamaya geçilince sorun..Asıl sorunlar görmezden gelinerek hemde..Çocuklar aç,çocuklar üşüyor,sınıflar istif halinde.Tüm bunlar görmezden gelinip karanlığa adım adım gidiliyor.Son günlerde “Toplumsal aile dersi”çıktı karşımıza.Amacı belli.Cumhuriyetin 100. Yılında din temelleri üzerine kurulmuş,kadının yeri olmayan,çağdaş aile tanımından  çok uzak aile modelleri hayata geçirilecek eğer dur demezsek.Bizler ÇYDD olarak 122 şubemizle birlikte Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP)nun içinde Türkiyenin her yerinde bu konudaki hassasiyetinizle mücadele ediyoruz.Yerelde ise her konuda olduğu gibi bu konuda da Emek ve Demokrasi platformuyla birlikte hareket ediyoruz.Komisyonunda da yer alarak kararlı mücadelemizi top yekün olarak alanlarda sürdüreceğiz.Bu konuda herkese ama herkese çağrı yapıyoruz.Çocuklarımıza ve geleceğimize göz diken bu karanlık projenin yürürlülükten kalkması için herkes elini ,gövdesini taşın altına koymak zorundadır.
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün belirlediği çağdaş, laik, bilimsel eğitim ilkelerine bağlı kalarak eğitim verilmesi gereken okullarımızda imamların görevlendirilmesini asla kabul etmiyoruz.” 
Yüzlerce öğretmen,rehberlikçi atanmayı beklerken,yeri camiler ve Kur'an kursları olan kişilerin eğitim ve bilim yuvalarına sokulmaları nasıl bir gerekçeye sığdırılır.Pedagojiden uzak insanların çocukların dünyasında büyük hayal kırıklıkları yaratacağını düşünüyoruz. İmamları okullara sokarak, öğretmenlere haksızlık yapılmasını kabul etmiyoruz. Biz çocuklarımızı okullarda öğretmenlere emanet ediyoruz. Tüm gerekli eğitimleri öğretmenlerden alabileceklerine inanıyoruz
Çocuklarımıza kıymayın efendiler.Geleceğimizi karartmayın dedi..

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER