© Manşet Haber Gazetesi 2021

 EĞİTİMDE YARATILAN KARANLIK TABLOYA KARŞI HAREKETE GEÇİYORUZ

ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi kapsamında 842 okula “manevi danışmanlık” adı altında MEB de  imam-vaiz görevlendirilmesine Eğitim-İş Kırklareli Şubesi yaptığı basın açıklaması ile  tepki gösterdi.

Eğitim İş Kırklareli Şubesi tarafından MEM önünde yapılan basın açıklamasını Şube Başkanı Yasemen Işık  Sayilgan okudu.Sayılgan okuduğu basın açıklamasında, '' EĞİTİMDE YARATILAN KARANLIK TABLOYA KARŞI HAREKETE GEÇİYORUZ.'' dedi.Sayılgan okuduğu  basın açıklamasında,

 ''Daha kötü Ne olabilir ki.?'' sorusuna her yeni eğitim-öğretim döneminde ''bu kadar da olmaz'' dedirten iktidar, 2022-2023 eğitim öğretim yılında da bu geleneği bozmamış, eğitimde geçen yılları dahi mumla aratan bir dönemi ülkeye yaşatmıştır. Sonuna geldiğimiz bu eğitim döneminde gericileştirme ve niteliksizleştirme politikaları dozunu arttırmış, bu kuşatmaya bir de ekonomik krizin eğitim yansıması eklenmiştir. Bugün çocuklarımız okullarda musluklardan temiz olmayan su içip, kantinden bir tost dahi alamazken; kalabalık sınıflara mahkum edilmişken, mesleki eğitim adı altında sermayeye çocuk işçi olarak sonulurken, ailesi zengin öğrenci ile yoksul öğrenci arasındaki makas daha da açılmışken, eğitim emekçileri açık sınırında ücretlere mahkum edilmişken, 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen varken, şimdi bir de çocuklarımız eğitim dışı kurumların kucağına itilmeye çalışılmaktadır. Onca skandalara rağmen dernek/ vakıf maskesi altında tarikatlar MEB protokolleri aracılığıyla eğitimde cirit atmaya devam etmektedir. Eğitimdeki bu gericileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandırılmış, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği olmuştur. Seçimden hemen sonra İstanbul'da Bilal Erdoğan'ın yönettiği bilinen TÜGVA'ya ait 238 okulun tahsis edilmesi ''Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)''  kapsamında yapılan protokolle okullara ''Manevi Danışman '' adı altında imam, müezzin, vaiz,din hizmetlerini uzmanı ve Kur'an kursu öğreticisi atanması eğitimde çok başlığın artacağının da net sinyallerini vermiştir. Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri  ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını israf etmektir.Eğitim İş   olarak, Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES Protokolünü yargıya taşıdık. Bugün de burada ve tüm Türkiye'de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı ''çocukları korumak, vatanı korumaktır'' anlayışıyla alanlardayız. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim! Eğitime, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım! Çünkü ÇEDES Protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara,ve yönetmeliklere  açıkça aykırıdır. Laik  ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. Çünkü ÇEDES Protokolü tehlikelidir: eğitim biliminden pedagojiden bihaber çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraber de getirecektir.ÇEDES  Protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Eğitim-öğretim eğitimcilerin işidir. Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetlerinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuzda değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen'in resmine bakın ve protokolleri reddedin. Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen'in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz!Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarımızın eğitim adı altında manen ve Fizikten güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz.Onların geleceği için bu Protokolü reddedin! bu eğitim öğretim yılı,hen mesleki itibarının uğradığı saldırılar hem de alım gücünde ki erime nedeniyle eğitim emekcisi  için de karanlık bir dönem olmuştur. Mesleğe  hakaret niteliğinde ki Öğretmenlik Meslek Kanunu halihazırda sözleşmeli, ücretli, kadrolu adı altında kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bir kez daha haksız sıfatlarla ayrıştırmıştır. Ayrıca YÖK 'ün  aldığı kararla, eğitim fakültelerinin dışında da farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerin petagojik formasyon eğitimini " seçmeli ders" olarak almasının öne açılmış; bu yolla hem eğitimcilik sıradanlaştırılmaya çalışılmış hem de ataması yapılmayan öğretmenlere bir haksızlık daha yapılmıştır .Anayasal bir hak olan güvenceli istihdamın katli olan ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik ayıbı sürdürülmüş, ekonomik kriz nedeniyle ücretli öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun aldığı ücretler açlık sınırı çok altında kalmıştır. Eğitim emekcilerinin aldığı ücretler, giderek artan hayat pahalı nedeniyle ay sonra getirmemeyi dahi mümkün kılmayan  bir orana düşmüştür. Eğitim emekcileri  geçinemez, nefes alamaz, kendilerini işlerini adayamaz hale gelmiştir.Bu böyle gidemez! dünyada Başöğretmen unvanını Bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti'nde eğitim ve eğitim emekçisi bu kadar derssizleştiremez!Eğitim -İş olarak bu arsız kuşatmaya "dur "demek için bir kez daha harekete geçiyoruz. Yoksulluk sınırının altında olan maaşlarımızın enflasyon karşısında sürekli erimesini protesto etmek için ,mesleki itibarımıza yapılan saldırılara ve haklarımıza gasp etme girişimlerine karşıya çıkmak için Eğitim sistemimizin üzerine çöken gerici ve piyasacı Karanlığa dikkat çekmek için çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı durmak için eğitim dışı kurumların,dernek mesleki takmış tarikatların sistematik olarak eğitime dahil edilme grişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için ,tüm Türkiye'de alanlardayız Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz!UYARIYORUZ!Eğitimin memleketin en bilincin meselesi  olduğunu hatırlatıyor uyarılarımız  dikkatle  alınmaz ve eğitime dair sorunları çözümleri  için adım atılmazsa eğlemliliğimizin  artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımıza da destek vermeye davet ediyoruz! Bu mücadele aydınlanma mücadelesidir! bu mücadele gelecek mücadelesidir! bu mücadele hepimizin mücadelesidir! dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER