© Manşet Haber Gazetesi 2021

KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

CHP Kırklareli Merkez ilçe İlçe Başkanı Özgür Uygul gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu

CHP Merkez İlçe Başkanı Özgür Uygul yaptığı yazılı açıklamada. '' kara kışları salsınlar üstümüze . istediklerini yapsınlar. Ve unutmasınlar. bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. dedi.Uygul açıklamasında, Ülke olarak ağır bir buhrandayız. Ekonomik kriz derinleşerek bir ekonomik soykırıma dönüşmüş durumda. Bir avuç kişiyi zengin etmek, 85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirmek karakteri bağımsızlık olan vatan evlatları olarak bizim kabul edeceğimiz bir olay değildir. 85 milyon vatandaşımız  bir avuç kişiye para aktarmak için adeta kurban edilmektedir. Dikkat ederseniz alınan önlemler arasında saray harcamaları dolayısıyla bir israf genelgesi yok. Sarayda her şey mükemmel, hiç bir sorun yok sarayda... Dolayısıyla sarayın itibarı denilerek, israfı sarayın itibarı olarak gördüğünüzde bir israf genelgesi saray için asla çıkaramazsınız.Bu hayatta hiç kimse biriktirdiği veya çaldığı servetin esiri olmamalıdır. Biriktirdiğiniz ve çaldığınız servetin esiriyseniz siz ülkeyi yönetemezsiniz. Çaldıkları ve biriktirdikleri servetler var, o servetlerin büyük bir kısmı yurtdışında ve şimdi bunlar ülkeyi yönetiyorlar. Ya da yönettiklerini zannediyorlar.Mesela Erdoğan hükümeti kimlere hizmet ediyor? Vatandaşa hizmet etmediği gayet açık, zamlardan, vergilerden zaten belli. O zaman kime hizmet ediyor hükümet? İlk olarak dolarla ihale alanlara hizmet ediyor. Dolarla ihale alıyorsanız mesele yok. Sizlere yastık altında olmayan dolarları çıkarın diyorlar , kendileri sizlerin rızkından çaldıkları paralarla günlerini gün ediyorlar.  İki; dolarla fiyat garantisi alanlara hizmet ediliyor. Örneğin Osmangazi Köprüsü maliyeti 1 milyar 200 milyon dolar. 7 yılda bu köprüye 4 milyar 600 milyon dolar para ödendi. 1 milyara yapıyorsunuz, 7 yılda 4 milyar dolar para ödüyorsunuz, ayrıca 2035 yılına kadarda ödeyeceksiniz. Bu bir soygun değil midir? Hangi ülkenin hukuk sistemi böyle bir soyguna evet der? Sözleşmeler gizli olduğu için bir şey yapılamıyor ama tam bir soygun var. Neden zam, neden vergi? Üçüncüsü dolarla devlete borç verenler.Tabi ki bunlar da karşılığını dolar olarak, artı ana parayı, artı faizlerini de dolar olarak alıyorlar. Kur korumalı mevduata 117,5 milyar liralık bir para ödendi şu ana kadar, bundan sonra artarak devam edecek. Ayrıca özel sektörün yurt dışından aldıkları krediler var  ve o kredilere verilen hazine garantisi var. Çünkü yurt dışındaki borç para verenler firmaya güvenmiyor. Borç verenler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hazinesinin garanti istiyor. Kısacası başkasının kefaletini hazinenin sırtına yıkıyorlar. Bütün bunların yanında yurt dışındaki enflasyonunda getirip 85 milyonun sırtına yıkıyorlar. Şimdi bu tabloda neyi görüyoruz: İki farklı Türkiye var; sarayın Türkiye'si, vatandaşın Türkiye'si. Bir sarayın Türkiye'si var, bir de vatandaşın Türkiye'si var.Sarayın Türkiye'sine bakalım, kimler var burada? Erdoğan ailesi var. Beşli çeteler var sarayın Türkiye'sinde. 4-5 yerden aylık gelir, maaş alanlar var, ihale takipçileri var, rüşvet alan büyükelçiler var, ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiler var ve rüşveti meşrulaştıranların tamamı sarayın Türkiye'sinde. Sarayın Türkiye'sinde yaşayanların kira parası, kira derdi diye hiçbir şey yok. Sarayın Türkiye'sinde yaşayanların elektrik parası, doğalgaz parası,  yakıt parası diye bir şey yok, su parası diye bir dertleri yok. Sarayın Türkiye'sinde mutfak masrafı diye en ufak bir şey yok. Sarayın Türkiye'sinde yol parası yok,  okul masrafı, kırtasiye masrafı, eğitim masrafı yok ve daha da önemlisi sarayın Türkiye'sinde asla ve asla işsizlik yok. Herkes heybesini doldurmakla meşgul. Saray'ın Türkiye'si bu... Bir avuç ve 85 milyon buraya çalışıyor ve sarayın Türkiye'si her türlü israfın kaynağı.Sarayın Türkiye'sinde oturanlar vatandaşın kanına ekmek doğrayanlardır, onların alın terini sömürenlerdir. Ev sahibiyle kiracı arasında kavgalar oldu, cinayetler işlendi. İktidar sahipleri gördüler mi kiralardaki artışları? Görmediler. Çünkü sarayın Türkiye'sinde kira artışı yok, kira yok ... Kiranın olmadığı yerde siz kiracının derdini nasıl düşünebilirsiniz? Mutfak masrafı yoksa pazardaki yangını nasıl görebilirsiniz?

Gelelim  vatandaşın Türkiye'sine . Hepiniz biliyorsunuz. Vatandaşın Türkiye'sinde esnaf var, taksici var, otobüs şoförü var, asgari ücretli var, memuru var, emeklisi var, sanayicisi var, düzgün çalışan insanları var, milyonlarca işsizleri var, hepsi var... Bunlar da vatandaşın Türkiye'si. Burada kira var,  elektrik, su, doğalgaz fiyatları var, sürekli artıyor. Mutfaklarda yangının olduğunu vatandaşın Türkiye'si görüyor. Vatandaşın Türkiye'si, sarayın Türkiye'sine çalışıyor. Peki ne yapacağız? Korkacak mıyız bu haramilerden? Asla. Bizlerin bu vatanın asli sahipleri, cumhuriyetin yılmaz bekçileriyiz. Gazi Mustafa Kemal’in emanetini yaşatacak bu mirası torunlarına aktaracak nesiliz. Yılgınlığa yer yok bu kavgada. Korkan biz değiliz. Korkması gerekenler onlar. Bu vatanın asil evlatları olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatacağız. Yönetimlere ülkenin asıl sahipleri oturacak. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Merkez İlçe Yönetimi olarak  ve ben şahsım Özgür Uygul olarak bu kavgada en ön saflarda yer alacağız . Umutsuzların umudu olmaya,  bu ülkenin sessiz çoğunluğunun sesi olmaya , kimsesizlerin kimsesi olmaya devam edeceğiz. Garibandan yana , mazlumdan yana, ezilenden yana olmaya devam edeceğiz. Yaratılan bu korku iklime inat, sevgiden emekten yana taraf olacağız. Ama bir memleket kavgası olacaksa da bilin ki en ön safta biz olacağız. Köylünün , esnafın, işçinin yanında olmaya, emeği en yüce değer olarak el üstünde tutmaya devam edeceğiz. Baharlar gelecek bu ülkenin sokaklarına. İstedikleri kadar kara kışları salsınlar üstümüze . istediklerini yapsınlar. Ve unutmasınlar. bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER