LAİKLİKTEN ,TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ MÜCADELESİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!
GÜNDEMMilli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklaması ile başlayan '' Kız okulları '' tartışmasına tepkiler çığ gibi büyüyor.Kırklareli Kadın Dayanışması üyeleri de yaptığı yazılı açıklamada, LAİKLİKTEN ,TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ MÜCADELESİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ! dedi.Kırklareli Kadın Dayanışması üyeleri tarafından yapılan yazılı açıklamada,
14 Mayıs ve devamında 2.tur olan 28 Mayıs seçimleri sonrası Türkiye her geçen an daha fazla laiklikten ,çağdaşlaşmadan ,toplumsal cinsiyet eşitliğinden, kadın haklarının korunmasından hızla uzaklaşmaktadır. Adeta fiili şeriat düzeni uygulamaları hızlanmıştır.Zaten seçim kampanyası boyunca eğitim hakkından, çalışma ve miras hakkına dek; kadınların doğumdan ölüme sahip olduğu tüm haklar tartışmaya açıldı. Karma eğitim, seyahat hakkı, boşanma ve nafaka haklarının geri alınacağı dillendirildi. Kadın karşıtı programlar içinde, yalnız kadınların “sahiplendirilmesi” bile yer aldı. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Şiddet Yasası karşıtı söylemler ile kadınların şiddetsiz bir yaşam hakkını korumaya yönelik tüm mevzuat ve kurumlar hedef alındı. İktidar bloğu, mecliste bu politikaları açıkça destekleyip savunacak vekiller seçtirdi. Öyle ki açık açık şeriatı savunan ve sürekli kadın bedeni üzerinden ahkam kesen vekiller meclise yerleşti . Aynı zamanda parti genel başkanı olan Fatih Erbakan sık sık 14-15 yaşında kız çocukların evlenebileceğini, cinsel olgunluğa ulaşan kızların evlenmenin doğal olduğunu ‘ninelerimiz de 14-15 yaşında evlendiler ‘diyerek çocuk yaşta evlilikleri sürekli savundu ancak kendisine ‘sizin kızlarınız 15 yaşında evlenmek isterlerse izin verir misiniz? ‘diye sorulduğunda tipik dinci sahtekarlığıyla ‘Ben kızlarımın üniversiteden sonra hatta yüksek lisanstan sonra evlenmelerini istiyorum .’diyebiliyor. Yani halkın çocukları üzerinden ahkam kesiyor, halkın çocuklarını mahkum ediyor, halkın çocukları üzerinden ahlaksız politikalarına malzeme hazırlıyor. Çocuk istismarının önünü açan ve yasalarımıza göre suç olan bu konuşmalar meclisteki milletvekillerince rahatlıkla yapılabiliyor . İktidarın bir başka Orta Çağ zihniyetinde ,geçmişi karanlık partisi Hüda Par , çok eşliliği şiddetle savunup sözde kadın kolları başkanı olan, tamamen erkek zihniyeti temsilcisi bir kadına ‘çok eşlilik berekettir .’açıklamaları yaptırıyor. Bunun çok acı sonuçlarından birisi yoksullaştırılmış ailelerin ve sığınmacıların kız çocuklarının ikinci, üçüncü veya dördüncü eş olarak “alma” furyasıdır. Bu gerçeği hiç kimse görmek ve dillendirmek istemiyor.Bununla da yetinmiyorlar ,her fırsatta kadına ve çocuğa karşı şiddete karşı önemli bir kalkan olan 6284 sayılı kanuna saldırıyor ve bunun kaldırılmasının elzem olduğunu savunuyorlar. Tabii ki bu rahatlığı ve güveni nereden alıyorlar biliyoruz. 21 yıldır iktidarda olan AKP bu zihniyetin baş temsilcisi .21 yıllık uygulamalarında da sürekli laiklik ilkesini zedeleyecek adımlar atarak onları var eden tarikatların desteğini alıyor. Ülkenin yeni Milli Eğitim Bakanı sanki eğitimin tüm sorunları bitmiş gibi ‘Benim görevim kız çocukların okumasını sağlamak , aile kızlarını karma okula göndermek istemiyor ,isteyen aile kızını sadece kız okullarına gönderebilmeli ,bizim kız okulları açmamız lazım ‘diyor. Tabii ki sıraya diziliyor iktidar bloku; Mustafa Destici ‘kız okulları kesinlikle olmalı ,yetmez mutlaka kadın hastaneleri açılmalı ‘diyor. Hüda Par ,Yeniden Refah hatta MHP lideri Bahçeli bile destekliyor.İşin ilginci kız çocuklarının yaşıtları erkek çocuklarla aynı okul ya da aynı sınıfta olmasına tahammül edemeyen zihniyetle, kız çocuklarının dedeleri yaşlarındaki kişilerle evlendirilmesini sakıncalı bulmayan hatta destekleyen de aynı zihniyettekiler oluyor. Hatırlayın Hira Vakfında 6 yaşında minicik kız çocuğunun babası tarafından müridiyle evlendirildiği ,çocuğun yıllarca cinsel istismara uğradığı, 14 yaşında çocuk doğurduğu ,yıllar sonra ortaya çıkınca mahkeme süresince birçok tarikat mensubunun mahkeme önünde desteğe geldiği hepimizin tanık olduğu sadece bir örnek oldu.Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanı, harem selamlık bir eğitim sistemini topluma dayatarak tek tip toplum yaratma arzusunu yaşama geçirmeye çalışıyor. Milli Eğitim Bakanı, Cumhuriyet değerlerini, laikliği ve demokrasiyi hedef alırken anayasayı ve uygulamakla yükümlü olduğu mevzuatı yok sayıyor, eşitlik ilkesini çiğniyor. Aynı Bakana ‘Şeriatı öven kitap yazdınız mı ?’diye sorulduğunda ‘keşke Şeriatı anlatmaya bilgim yeterli olsa ‘diyerek aslında ana hedefin ne olduğunu vurguluyor. MEB’in asıl yapması gereken kız okulları gibi "çözümler" yerine bu çocukların neden eğitimin dışında olduğuna dair kapsamlı bir araştırma yaparak buna ilişkin somut bir politika geliştirmektir. Çocuklar ;yoksulluk, ihmal-istismar, çocuk yaşta zorla evlilikler nedeniyle eğitim öğretimin dışında. Yani sorumluluğunu yerine getirmeyerek toplumdaki ayrışmayı okullarda yaratmaya çalışan bir MEB ile karşı karşıyayız. Okula gitmeme sebepleriyle ilgili hiçbir veri paylaşmayan, bunu araştırmayan bir MEB var .Karma eğitim, pedagoji ve eğitim bilimleri açısından vazgeçilmez önemdedir. Bunu değiştirmeye kalkmak bilime aykırı hareket etmektir. Karma eğitimden vazgeçmek kadınların çalışma yaşamından uzaklaştırılması, daha fazla ev içine hapsedilmesi anlamına gelir .MEB çocuğun üstün yararını gözeten hiçbir politika yürütmüyor ,amacı eğitime erişim değil toplumu tarikatçı, yobaz ,şeriatçı zihniyetlere göre dizayn etmek… Buradan haykırıyoruz kız çocuklarını yeri okullardır, yasalarımıza göre eğitim karma yapılır .Gerici düzenlemelerinize tepkisiz kalmayacağız, kızlarımıza sahip çıkacağız.
Saldırılar hızla ve her yönden geliyor. Aynı hafta içinde THY ,pilotların kokpitte namaz kılmaları için düzenleme yapacağını açıklıyor, Ülkemizde holdingleri, hastaneleri, televizyonları, okulları ile öne çıkan adeta kendi devlet yapılanmasını oluşturan Menzil tarikatı lideri ölüyor ,deprem bölgesine uçak kaldırmayan THY 15 dakikada bir uçak servisi koyuyor ,devletin en üst kademeleri taziye yarışına giriyor, iBB’nin Feshane’deki sanat etkinliği’ şeriat isteriz!’ diyen gerici yobazlar tarafından saldırıya uğruyor. Gebze 4. Aile Mahkemesi 15 yaşındaki hamile çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi için mahkemeye başvuran ailenin talebini onaylıyor .Bu örnekler sadece birkaç günün özeti…İçinde bulunduğumuz tehlikenin farkında olmak hepimizin vatandaşlık görevi.
“Bizler, Kadın Dayanışması birleşenleri olarak buradayız! Cumhuriyet değerlerini, laikliği, demokrasiyi, cinsiyet eşitliği ve özgürlüğünü hedef alan, haklarımızı yok sayan, eşitsizliği derinleştirmek isteyenlerin karşısında, bulunduğumuz her alanda direneceğimizi belirtmek istiyoruz.
“Laik ve bilimsel eğitimi yok sayanların karşısında olacağız. Sinmeyecek, yılmayacak, itaat etmeyeceğiz. Çocuklarımıza, haklarımıza, yarınlarımıza sahip çıkmak için elimizden geleni sonuna kadar yapacağız!"
Tüm halkımızı ; bu haklı , gerekli ve zorunlu mücadelemize destek vermeye ,yanımızda olmaya çağırıyoruz. Laikliği , cumhuriyet değerlerini, geleceğimiz olan kız çocuklarımızın eşit yaşam hakkını savunmak ,hepimizin en önemli sorumluluğudur.
Aydınlık Türkiye’yi ,omuz omuza dayanışarak bizler yaratacağız.denildi.
İlginizi Çekebilir