ADALET İSTİYORUZ
Kırklareli'nde hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Z.A.A., eşini silahla vurarak öldürmesi ile ilgili Kırklareli Kadın dayanışması bir açıklama yaptı.
Yapılan basın açıklamasında, Artık yeter! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. İktidarın kadın düşmanı söylemleri ve cezasızlık politikaları kız kardeşlerimizi aramızdan almaya devam ediyor.Devam ediyor çünkü eril zihniyetin kadın düşmanlığından cesaret alanlar ,iyi hal indirimi alarak erkek yargı tarafından serbest bırakılacaklarını bildiklerinden kadınları katletmekte beis görmüyorlar .Bu katliamlardan biri de Kırklareli’nde yaşandı.Kırklareli’de hakkında uzaklaştırma kararı olan Zeynel Abidin AKBAŞ eşinin yaşadığı eve gelerek 44 yaşındaki 6 çocuk annesi, eşi Songül AKBAŞ’ı başından vurdu,o anda evde olan 16 yaşındaki kızları M.A.kurşunlardan kurtulmak için 2.kattan atladı.Anne ve ağır yaralı kızı Kırklareli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.Anne Songül hayatını kaybetti.Kızları ise hayati tehlikesi devam ederek yaşam mücadelesi veriyor.Olayın ardından kaçan zanlı polis ekiplerince yakalandı.
Bizler çok iyi biliyoruz ki adeta kadın mezarlığına dönen ülkemizde kadın cinayetleri politiktir. Kadınları düşmanca söylemlerle sürekli hedef gösterenler , imzacısı olduğu halde uygulamadıkları İstanbul Sözleşmesinden bir gecede çıkanlar Songül’ün ve yaşanan tüm kadın katliamlarının sorumlusudur. Türkiye, 1 Temmuz 2021 tarihinde bu sözleşmeden resmi olarak çıktı. Sözleşmeden çıkılmasının Resmi Gazete’de yayımlandığı günden, yani 19 Mart gecesinden bu yana Medyascope ‘n araştırmasına göre Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından 361 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 286 kadın ise şüpheli olarak ölü bulundu. Katledilen bu kadınlar, bu canlar insan olmaktan çıkarılıp sayı haline getiriliyor ve buna alışmamız bekleniyor .Onlar sayı değil ,birer insan ve her kadın koparıldığında bu yaşamdan ailesi ,sevdikleri ,dostları da eksiliyor ,yarım kalıyor.Her kız kardeşimizle yasımız değil isyanımız büyüyor.Onlar sayı değil Sadece bu rakamsal bilgiler bile iktidarın sorumluğunu gözler önüne seriyor.
Adaletin uygulanması adına peş peşe açıkladığınız eylem planında vaka bazlı özel müdahale programlarının hayata geçirilmesi hedefi ile faillere öfke kontrolü,bağımlılık rehabilitasyonu gibi özel uygulamalarla sorunu bireyselleştirerek kadına yönelik şiddetin politik olduğu gerçeğini örtmeye çalışıyorsunuz.Biz bugün bir kez daha kadınların canına kast eden erkek şiddetine karşı bir kez daha suç mahallindeyiz.Failler çoğu zaman en yakınımızdaki erkekler iken aslında destekçileri de erkek yargı,iktidar ,sistem ve aslında tüm erkek egemen zihniyet oluyor. Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir.
Dünyada ve ülkemizde milliyetçi muhafazakâr iktidarlar, kadın kimliğine dönük saldırılarını arttırırken, AKP iktidarı tekçi, gerici ve cinsiyetçi temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını zayıflatmayı temel almış, baskı mekanizmalarını tümüyle seferber ederek kadınları ev içinde ve kamusal alanda silikleştirmeye dönük saldırılarına hız vermiştir . Üç beş çocuk baskısı, kadın ve aile bakanlığının dönüştürülmesi, kürtaj ve sezaryen yasaklama girişimi, kürtajı kamu hastanelerinde imkânsız hale getirme, şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulamasını hayata geçirmeye çalışmak, boşanmayı zorlaştırma raporları, nafaka hakkını gasp etme kampanyaları, AKP’nin kadınları sistematik olarak aileye mahkûm etme çabalarını gösteriyor
Biz Kırklareli Kadın Dayanışması olarak hem Songül’ün hem de katledilen tüm kadınların sesi olmak için ,bir arkadaşımızı,kız kardeşimizi kaybetmeye tahammülümüz yok demek
için ,yaşamak istiyoruz demek için ,erkek adalet değil gerçek adalet için direnmeye ,mücadele etmeye devam edeceğiz.
Susmayacağız,korkmayacağız,itaat etmeyeceğiz. Yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ”kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir” ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Hem dünyada hem de ülkemizde çığ gibi büyüyen kadına yönelik şiddet, çağımızın bir utanç kaynağı olarak insanlık onurumuzu yaralıyor.. Biz kadınlar yaşam haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.Kız kardeşlerimizin yanında olacağız
Biz kadınlar Songül ve katledilen tüm kız kardeşlerimizin sesi olacağız , davalarının takipçisi olacağız dediler
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.