Kırklareli
19 Nisan, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

BU PROJE DEĞİL,TASFİYE!

BU PROJE DEĞİL,TASFİYE!

Kırklareli’de Eğitim Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşları, Türkiye genelinde tartışmalara neden olan proje okulları uygulamasına karşı güçlü bir ses yükseltti. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ile Eğitim ve Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Kırklareli Şubeleri, “Keyfi Uygulamalara Son Verilsin, Okulumuza ve Öğretmenimize Sahip Çıkıyoruz” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.15 Nisan 2025 tarih saat 12.45 te Kırklareli TOBB Sosyal Bilimler Lisesi önünde yapıldı.Yapılan basın açıklamasının açılış konuşmasını Eğitim Sen Kırklareli Şube Başkanı Okan Balcı yaparak Eğitim İş ve Eğitim Sen üyesi öğretmenler görevini mi yapmadı?Yapılan atamalarda Kıyım kararı ölçütlerini kim belirledi?diye sordu.
MESLEĞİMİZE, EMEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
Eğitim Sen Kırklareli Şubesi adına Eğitim Sen Kırklareli Şube Yürütme Kurulu Üyesi İlkay Budak Cinkılıç'ta yaptığı konuşmada yıllardır görev yaptığı okulda proje uygulaması kapsamında görevden alındığını ve öğrencilerinden ayrılmasının üzüntüsünü yaşadığını ifade ederek duygu yüklü bir konuşma yaptı.cinkılıç konuşmasında,Proje okulları ile ilgili gelinen süreçte bu okul dahil büyük bir öğretmen  tasfiye yaşanmaktadır. 
Bu süreçte çeşitli ithamlarla karşı karşıya bırakılmak istensek de bizler mesleğini iyi yapan kamusal, nitelikli, parasız  eğitimi herkes için isteyen eğitim emekçileriyiz.Yüzümüze mantıklı bir gerekçe söyleyemeyenler ya da öğretmenliğimizle ilgili olumsuz bir belge ortaya koyamayanlar, kapalı kapılar ardında kaderimizi belirlememelidir.Bazı kesimler ve bu kararları alanlar; Kamuoyuna sanki bu öğretmenler değişime direnç gösteren, iş yapmayan ya da eğitimi tıkayan unsurlar gibi yansıtmaktadır. Bu tür ifadeler, proje okullarında yaşanan keyfi öğretmen tasfiyelerinin üzerini örtmek amaçlıdır.Okul Müdürlüğünün, Mem Müdürlüğünün, Bakanlığın; sendikal, siyasal ya da kişisel nedenlerle öğretmenlerin görevlerinden uzaklaştırılması, demokratik ve liyakat temelli bir kamu yönetimi anlayışıyla bağdaşmamaktadır.Proje okullarında çalışan ve MEB tarafından yeniden atamaları yapılmayan öğretmenlerin büyük çoğunluğu yıllarını eğitime adamış, binlerce öğrencinin hayatına olumlu anlamda dokunmuş, deneyimli ve birikimli eğitimcilerdir. Kamusal eğitimde asıl ihtiyaç duyulan da mesleki birikimin genç kuşaklara aktarılmasıdır.  Öğrencilerin velilerin kamuoyunun  öğretmenlerine sahip çıkmak için yaygın ve kitlesel eylemler yapmaları, bu arkadaşlarımızın durumları konusunda tartışmaya yer bırakmamaktadır.Eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği bilinen bu tip eşitsiz uygulamalardan vazgeçilmelidir.Eğitimde öğretmen ve eğitim yöneticilerinin seçimi, atanması ve yer değiştirmesi objektif, şeffaf ve liyakat esaslı olmalı; bugün olduğu gibi tamamen keyfi ve siyasi müdahalelerle yapılmamalıdır.Sorunu ortadan kaldırması beklenen yetkililerin son açıklamaları, mevcut sorunları gizlemeye yönelik olup, eğitimdeki liyakat ve adalet ilkelerini tanımamanın trajik yansımasıdır.Bizler , öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde şeffaflık, denetlenebilirlik ve liyakat esaslarının temel alınmasını, proje okullarındaki keyfi uygulamalara son verilmesini talep ediyoruz.Proje okullarında siyasal amaçlarla gerçekleştirilen tasfiyeye karşı çıkıyor, meslektaşlarımızın ve onlara sahip çıkan kesimlerin yanında olmayı sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz.BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ!dedi.
PROJE DEĞİL, ADALET İSTİYORUZ!
Eğitim İş Kırklareli Şube Başkanı Orhan Yarımkale yaptığı konuşmada,Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi, eğitimin kamusal bir hak olduğu ve tüm çocuklara eşit, bilimsel, laik, parasız ve nitelikli biçimde sunulması gerektiği anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Ne yazık ki bu anlayış, özellikle son 20 yıldır sistemli bir biçimde tasfiye edilmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, kamusal eğitim ideali yerle bir edilmiş, Millî Eğitim Bakanlığı anayasal sorumluluğu olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlama görevini açıkça reddeder hâle gelmiştir.Bu ret, sadece sözde değil; uygulamada da kendisini göstermektedir. Bunun en somut örneği ise "proje okulları" adı altında sürdürülen politikadır.Bu sürecin mimarı, bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Daha 2014 yılında, dönemin müsteşarıyken söylediği şu sözler bugün yaşadıklarımızın habercisiydi:“Mevzuatlar bize engel oluyor. Ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız.”Ve yaptılar. Bugün öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor.Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur.Bu itiraf, aslında bütün bu sürecin siyasi ve ideolojik bir projenin ürünü olduğunu göstermektedir. Proje okulları uygulaması ile bakan, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan kendisi seçme ve atama yetkisini elinde toplamaktadır. Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir.
Şimdi soruyoruz:
-Öğretmenin oradan alınmasının objektif gerekçesi nedir?
-Yıllarca görev yapan, başarı belgesiyle ödüllendirilmiş, yüksek lisans ve doktora sahibi öğretmenler hangi kriterle yetersiz görülmüştür?
-Yerlerine atanacak kişilerin liyakatini kim ve neye göre belirlemiştir?
-Aynı okulda yıllarca çalışan öğretmenleri bir gecede sürgün etmek hangi pedagojiye, hangi hukuk devletine, hangi kamu vicdanına sığar?Devlet memurluğu, siyasi iktidara göre değil; anayasa ve yasalara göre görev yapma sorumluluğudur.Eğitim-İş olarak bir kez daha altını çiziyoruz: “Proje okulu” adı altında yürütülen bu uygulama, bir okul geliştirme projesi değil; siyasi iktidarın kendi memurunu, kendi neslini ve kendi toplumunu yaratma projesidir.Neden mi? Çünkü onların hedefi açık: Liyakatsizliği teşvik ederek biat eden kadrolar yaratmak, düşünmeyen nesiller yetiştirerek sorgulama kültürünü ortadan kaldırmak, Cumhuriyet'in temelini oluşturan laik, bilimsel ve kamusal eğitimi çökertmek.Bugün sistemli bir şekilde görevden uzaklaştırılan o öğretmenler, aslında Cumhuriyet’in devrimci eğitim mirasını temsil ediyor. Ve artık çok açıktır ki, yavaş yavaş aşındırdıkları Cumhuriyet’in en derin, en hayati damarına ulaştılar: Eğitime.
Çünkü biliyorlar ki Cumhuriyet’i yıkmanın en kestirme yolu, onu var eden eğitim devrimini yok etmektir. Köy Enstitülerinden bugüne taşınan ilerici eğitim anlayışını tasfiye etmek; özgür, eşit, laik bir toplum idealinden vazgeçirmek demektir.Ama unuttukları bir şey var: O öğretmenler yalnızca bir meslek grubunun değil, bir halkın vicdanıdır.Buradan hem Millî Eğitim Bakanlığı’na hem siyasi iktidara sesleniyoruz:
-Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi istiyoruz!
-Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz!
-Öğretmenlerin sürgünle terbiye edilmediği, eğitimde liyakat ve hukuk ilkesinin esas alındığı bir sistem istiyoruz!
Eğitim-İş olarak biz, hiçbir öğretmenimizin yalnız olmadığını bir kez daha hatırlatıyor, bu hukuksuz atamalara karşı her türlü yasal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.Gençlerimiz, kendilerine ışık tutan öğretmenlerinin yanında durarak yalnızca bir hak ihlaline değil; Cumhuriyet’in eğitim anlayışına da sahip çıktıklarını haykırmaktadır. Bu dayanışma, karanlığa karşı yanan umut ateşidir. Ve biz o ateşi birlikte büyüteceğiz.
Proje değil, adalet istiyoruz! dedi.
SİYASİ PARTİLER VE SENDİKALARDAN DA DESTEK GELDİ!
Yapılan basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu,Merkez İlçe Başkanı Ozan Yetkin Hazar ve Yönetim Kurulu Üyeleri,CHP İl Kadın Kolları Başkanı Gökben Şenol, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Deniz Öztekin ve Yönetim Kurulu Üyeleri ve Belediye Meclis Üyelerinden Suna Yanardağ,Vecdi Yüce ve İsmail Doğan, İYİ Parti Kırklareli İl Başkanı Hilmi Hersek, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)Başkanı Kadriye Tara ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bazı siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri de destek verdi.


 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!