Derin Yoksullukla Mücadele Edelim

 CHP Kırklareli Belediye Meclis üyesi Suna Yanardağ CHP Kırklareli Merkez İlçe Gençlik kolları tarafından CHP il-ilçe Başkanlığında düzenlenen panelde yaptığı konuşma gündem oldu.
Yanardağ yaptığı konuşmada,14 Kasım 2024 günü şehrimizde hiçte alışık olmadığımız bir kadın cinayeti işlendi. Sebebi ne olursa olsun bir kadının ama eşi, ama evladı, ama babası, ama sevdiği, ama sevgisine karşılık görmediği bir erkek tarafından öldürülmesini kabul edemiyoruz. Artık bu kadın cinayetlerine son demenin zamanı geldi de geçti bile. Bunun için de İstanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz. 6284 sayılı yasanın uygulanmasını istiyoruz.Geçtiğimiz 12 Kasım 2024 Salı günü hepimizi derinden vuran İzmir'de elim bir ölüm olayı yaşandı. Yaşları henüz 1, 2, 3, 4, 5 olan 5 kardeş evlerinde çıkan yangından ve  dumandan boğularak ölmüştür.Bu sıradan bir ölüm olayı değildir. Çaresiz annelerin evladına bir yudum ekmek,yemek alabilmek için topladığı hurdaların parasını almak adına evden ayrılmasıyla 20 dakika içinde bu yangın olayı olmuştur. 
Baba bir nedenden dolayı cezaevindedir. Annenin çaresiz evlatlarına bakabilmek için verdiği mücadeledir bu.Ülkemizde çaresiz kalan kadın sadece bu anne değildir.Derin yoksulluk birçok kadını zor durumda bırakmaktadır. Ben bir kadın, bir anne ve bir babaanne olarak bu çocuk ölümlerine son derece üzülüyorum. Biliyorum ki bu durumdan sadece ben ve benim gibi kadınların değil, yüreğinde vicdan duygusu olan tüm kadın ve erkekler benim hissettiklerimi hissetmişlerdir. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, hiçbir çocuğun yeri toprak altı olmamalı. Çocuklar koşup oynayabilmeli, çocukluğunu gerektiği gibi yaşayabilmelidir.İçimi yakan derin bir durum bu. Bir kadın milletvekilinin o çocukların annesi için söylediği''annenin sosyal hayatına da bakılmalıdır'' sözü olmuştur.İnanamadım. Nasıl yani? dedim. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, o evlat yitirmiş bir anne değil, sosyal hayatı ne olursa olsun.
Ben önceki dönem yoksul kadınları kalkınma grubu oluşturmuştuk. Ben Ayşen Kösegil arkadaşım ve diğer iki arkadaşımla beraber.Her mahallenin muhtarıyla görüşüp çok yoksul 5 kadın ismi istemiştim. Bu kadınlara ulaşıp dertlerini, sıkıntılarını dinledik. Elimizden geldiği kadar da destek olduk.Bu destek bazen doktora götürmek, oluyordu. Bazen ev eşyası tedarik etmek, bazen çocuklara okul desteği,bazen de gıda  desteği, bazen yakacak olurdu. İnanın Kırklareli'nde evi yanan ailenin yaşadığı barınaklar gibi yerlerde yaşayan o kadar çok aile var ki. Biz bu kadınlarla görüştükten sonra onların çaresizliklerini gözlerinin içinde  gördükten sonra derin yoksulluğu içimize yaşadık. İnanın her görüşme yaptığımız günün akşamı ve arkadaşlarımın aklında hep bu çaresiz yoksul kadınlar gözümüzün önünden çıkmıyordu.Sabaha kadar gözümüzü bile kırpamıyor, için için ağlıyordum. Ülkemizde ve şehrimizde böyle bir durum var ve aileler var maalesef. 
Onun için sevgili arkadaşlar lütfen duyarsız olmayalım. Hep birlikte parti ve görüş ayrılığı yapmadan yoksullukla mücadele edelim. Bu konuda ben şahsım olarak bugüne kadar yaptığım gibi bundan sonra da yoksulluk da mücadeleye devam edeceğim.
Siz değerli dostlarıma bu ve bu konularda desteklerinizin olacağına eminim. Bizler bu konuda son derece hassasız.
 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun.6284 sayılı kanunun yeniden gündeme sokulup uygulanmasını, çocukların ve kadınların ölmediği, mutlu bir yaşam geçirdiği günler geçirmesini dileğiye saygılar sunarım dedi