Failler İçin Hapis Cezası, Hayvanlar için ADALET

Kırklareli Sokak Hayvaları Koruma Derneği ile Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği  ortaklaşa bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kırklareli Öğretmenevi önündeki Özgürlük parkında yapılan basın açıklamasında buluşan Hayvan hakları savunucuları okudukları basın açıklamasında,Hayvanları kişi değil, mal görmeye devam eden yasalara karşı durmaya devam edeceğiz dediler.

Okunan basın açıklamasında,Yaşamdan, hak ve hukuktan yana olan tüm insanlara sesleniyoruz. Bugün sistematik şekilde tecavüze, işkenceye, katliama uğrayan hayvanların sesi olmak için buradayız. Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için bir araya gelen hayvan hakları savunucuları olarak şunu herkesin bilmesini istiyoruz: hayvana şiddet münferit değil sistematiktir. Hayvanları “kişi” değil “mal” olarak gören hukuk sistemi, nefret söylemleriyle sokakta yaşayan köpekleri hedef tahtası haline getiren siyasiler, etik haber anlayışından uzak medya ve neredeyse her belediyenin uyguladığı kanuna aykırı toplama ve bakımevi katliamlarının cezasız kalması tüm şiddetin tetikleyicisidir. Hayvana şiddete karşı yurdun dört bir yanında isyandayız.Bugüne kadar hukuk sistemi adına utanç verici pek çok karara imza atılmıştır. Katilleri aramıza gönderen bu adaletsizliğe karşı tüm hak savunucuları ile birleşerek karşı duracağız. Bu ülkede hergün aramızda dolaşan başka bir katil ve tecavüzcü olduğunu öğrenerek, hayvanların, insanların gördüğü şiddete kahrolarak yaşamak istemiyoruz. Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya tüm türler için mümkün olana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Tüm hak savunucuları ile birlikte yaşam için yasa diyoruz.Hayvana şiddete karşı yurdun dört bir yanında isyandayız.Hayvan hakları ihlallerinin arttığı bu dönemde, sokakta yaşayan hayvanların var olma haklarını ve özgürlüklerini hedef alan yasal girişimlerin yapıldığı günler yaşıyoruz.5199 sayılı Hayvanlar Koruma Kanunu’nun 6. Maddesini neden ezbere biliyoruz? Sadece avukatlar ve sivil toplum örgütlerinde çalışanlar değil, biz gönüllüler, orman beslemesi yapanlar, kapımızın önündeki kediyi besleyenler, bu maddeyi neden ezbere biliyoruz? Çünkü bu maddenin binlerce hayvan için ölüm ve kalım arasında bin bir zorluk ve mücadeleyle çizilmiş bir çizgi olduğunun farkındayız. Tecrit ve katliamın önündeki kağıt üzerindeki bu engelin kalkmasının sadece hayvan hakları savunucularının değil, toplumun vicdanını nasıl yaralayacağı en azından iki yüz yıllık geçmişimizden, Hayırsızada katliamından çok iyi biliyoruz. Kapalı kapılar ardında insanların iyi niyetleri suiistimal edilerek binlerce hayvana iyi bir yaşam sunulabileceği vaatlerine inanmıyoruz. Çünkü bunların bilimsel olarak mümkün olmadığını biliyoruz. Sokağında hayvanlar olan, nüfus kontrolü yapmaya çalışan tarihteki ilk ülke biz değiliz. Yüzlerce çalışma 6. Maddede belirtilen yöntemin verimli bir şekilde uygulandığında bizi çözüme ulaştıracağını gösteriyor. Her açıdan yaşam hakkına en uygun yöntemin, kısırlaştırmak, aşılamak ve sokakta zaten kısa olan ömrünü tamamlamasına izin vermek olduğunu biliyoruz ve halkın bu konuda çeşitli siyasetçilerin boş vaatleriyle kandırılmasına izin vermeyeceğiz.Sokakta yaşayan hayvanlara yönelik nefret algısı, yıllardır siyasiler ve etik olmayan medya aracılığıyla örgütleniyor. “Birlikte yaşam” yerine tecrit ve ölüm kampları sunulmasının ardında yine bir rant hesabı olduğunu biliyoruz.Bilimsel tek çözümün, her ilçe ve köyde, tıbbi hijyen kurallarına uygun şekilde, eğitimli ekiplerce alıp kısırlaştırılan ve aşılanan köpeklerin, yeniden alındığı yere bırakılması ve güvenli yuvalandırma ile ilgili yasal düzenlemeler yapılması olduğunu duyuruyoruz.Hayvan üretim ve ticaretinin tamamen yasaklanmasını, sosyal medya üzerinden satışlarla ilgili, her bir  ihbarın değerlendirilerek adli süreçlerin başlatılması gerektiğinin altını çiziyoruz.Hayvanlara şiddete yönelik cezaların alt sınırının, yatarı olan 3 yıldan başlamasını, “iyi hal indirimi” asla uygulanmamasını, cezaların üst sınırının da artırılmasını, ertelemesiz hapis cezası verilmesini istiyoruz.Yaşama tehdit oluşturan katillerin, tecavüzcülerin aramızda dolaşmasına, sokakta yaşayan köpeklere yönelik tecrit ve ölümün siyasi vaat olarak sunulmasına, belediyelerin usulsüz toplama ve katliamlarına, TBMM’ye sunulan ve köpeklere soykırım getirecek yasa tasarısına, hayvanlara, yaşama yönelik bu şiddet sarmalına karşı yurdun dört bir yanında isyandayız.
Hayvanları “kişi” değil “mal” olarak görmeye devam eden yasalara karşı durmaya devam edeceğiz dediler.