2021 Tüm Emekliler Sendikası Kırklareli Şubesi yazılı bir açıklama yaparak  ''KTİDAR, EKONOMİDEN  SONRA SAĞLIKTA DA,EMEKLİLERİ SEFALETE SÜRÜKLÜYOR ''dedi.
 2021 Tüm Emekliler Sendikası Kırklareli Şube Başkanı Hüseyin Budak imzalı yapılan açıklamada, AKP saray tek adam rejiminin, 23 yıldır, başta, emekliler olmak üzere, asgari ücretli ve dar gelirlileri, açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum eden ekonomik politikasını yaşıyoruz. Emekliler ve dar gelirli geniş halk kesimi, izlenen ‘yoksulu daha yoksul, zengini  daha zengin yapan’,  talan, yalan, ve peşkeş çeken politikası sonucu, bir türlü rahat edemedik. İnsanca  yaşama hakkını elde edemedik. TÜİK denen, gerçek enflasyonu gizleyen, çarpıtan, sadece  iktidarın istediği, gerçek dışı  rakamları açıklayarak, her yıl emeklileri ve emekçileri açlık ve yoksulluk girdabına  sürüklemeye devam ediyor. Her geçen gün, yeni zam ve vergilerle, el yakan çarşı-Pazar fiyatlarıyla, önlenemeyen, hayat pahalılığı ve yaşımız gereği sağlık sorunlarımızla, hayatımız daha çekilmez hale geliyor.   İktidarın, emekliye, emekçi ve geniş halk kesimlerine, yaşattığı açlık ve sefalet yetmemiş gibi, şimdi de, sağlık hizmetlerine, muayene ve katılım paylarına, %233 ile % 528 arasında zam yapıldığını açıkladı. Buna göre ; Diş hekimi ücretlerine %200 ile %528, birinci basamak sağlık kuruluşlarında 6 lira olan katılım payı 20 liraya,  ikinci basamak sağlık bakanlığına bağlı resmi hastanelerde katılım payı, 7 liradan 45 liraya, Devlet/Vakıf Üniversite hastanelerinde araştırma merkezlerinde, 8 lira olan katılım payı, 45 liraya, ikinci ve üçüncü basamak özel hizmet sunucularında, daha önce 15 lira olan katılım payı 50 liraya  çıkarıldı. Böylece, muayene katılım paylarına, genel hizmet veren Devlet hastanelerinde ,% 233,3, Eğitim ve  Araştırma hastanelerinde, %542,2, üniversite hastanelerinde, %462,5, Özel hastanelerde ise , % 200 zam yapılmış oldu.  Boşalttıkları bütçeye kaynak yaratıyorlar.  Bu oranda yapılan bir zammın, akılla, mantıkla ve vicdanla bir ilişkisi yoktur. Bu, olsa olsa, yerli ve yabancı sermayenin, sermaye çetelerinin, kur koruma mevduatlarının, kara deliğe dönüşen ve resmi iktidar soygunu olan, garantili projecilerin, ihale soyguncularının temsilcisi olan bir iktidarın, emekliye, emekten yana kesimlere olan bitmeyen düşmanlığının ürünüdür.. Yıllardır, iktidarca, açlığa ve sefalete sürüklenen, ülke için yük görünen ve üvey  evlat sayılan, dışlanan, insanca yaşama hakkı, açıkça gasp edilen, çalışırken ürettiği değerin ve  kesintilerinin hesabı verilmeyen emekliler, bu sağlık giderleri yüzünden daha da perişan  olacaklar. Çünkü; emekliler, yaşları gereği çoğu kronik hastalıkla uğraşıyorlar. Bir ayakları hastanede ve ilaçlarla yaşıyorlar. Saray iktidarı yüzünden, insanca yaşayacak ve dengeli beslenecek imkanlardan yoksunlar, sefilleri oynuyorlar. Açlık sınırının 23 bin, yoksulluk sınırının 80 bin, gerçek enflasyonun ortalama % 100 olduğu ülkemizde, halktan kopmuş iktidarın, emekliye sadaka olarak verdiği 14491 liralık maaş   kiraları bile karşılamıyor. Bir avuç soyguncu, talancı ve yandaş için, bu zamlar sorun olmayabilir ama, emekliler için hayati bir konudur. Emekliler, sosyal devlet gereği, sağlık keseneklerinin kaldırılmasını isterken ve beklerken, bu, akıl, mantık ve vicdan dışı zamlar, ancak emekli düşmanlığının ürünüdür. Milyonlarca emekliye, paran kadar tedavi olursun, yoksa  ölürsün demektir. Kaynakların, kendilerine, yandaşlarına, yerli yabancı sermaye çetelerine, demokrasi düşmanı  kurumlara devlet eliyle  aktarıldığı, ahlaksız ve vicdansız vahşi bir soygun düzeniyle karşı karşıyayız. Bu arada,TBMM de vekil sağlık harcamaları, % 112 artışla, 130milyon 883 bin olmuş. Vekil başına sağlık harcaması da 220 bin liraymış. Sarayda milyarlar harcanıyor. Emekliler insan değil mi ?

 Emekli arkadaşlar, bizler milyonlarız. Açlık ve sefalet içinde olmamız kaderimiz değil, iktidarın, soygun ve talandan yana, görgüsüz ve lüks harcama politikasının sonucudur. Artık, kendi geleceğimize, yaşamımıza el koyma ve sahip çıkma zamanıdır. Haksızlıkları, seyrederek, sızlanarak önleyemeyiz. Emekli olacak milyonlarca dostlarımız, size söylüyorum. Bizim bu gün yaşadığımız açlık ve sefil hayatı yaşamamak için, hakkımızı ve hukukumuzu korumak ve insanca yaşamak için gücümüzü birleştirmeliyiz. Bizi oy deposu görenlere, seçim rüşveti verir yine oylarını alırım diyenlere, kimliğimizi ve kişiliğimizi koruyarak dik duralım. Seçimlerin patronu biziz. Biz halkız. Yapılacak seçimlerde, bizi açlığa ve yoksulluğa mahkum eden saray iktidarına gereken dersi verelim. dedi.