KENT KONSEYİNDEN ÇAĞRI: ''AKBELEN ORMANLARINA ''DOKUNMA

Kırklareli Kent Konseyi Kent, Ekoloji, Emek, Demokrasi, Kadın hakları ve Toplumsal cinsiyet, İnanç özgürlüğü mücadelesi veren tüm bileşenleriyle Akbelen Ormanını korumak , İkizköy'lülerine destek için olmak amacıyla 31 Temmuz 2023 günü saat :18.00 de Kırklareli Kent Konseyinde basın açıklaması yaptı siyasi partilere çağrı yaptı.

Basın açıklamasını Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Dt.Yasemin Ertaş okudu. Ertaş okuduğu basın açıklamasında, Anayasa’nın 56. Maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” diyor.Peki bu Anayasa maddesinin ve bu maddenin dayanak olduğu Çevre Kanununun gereği ödevler devlet kurumları tarafından yeterince yerine getiriliyor mu? Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in yayınladığı  raporuna göre, 1965-2020 yılları arasında Türkiye’de çalıştırılan kömürlü termik santrallerin yol açtığı hava kirliliği nedeniyle 196 bin erken ölüm yaşandı. Bu santrallerin neden olduğu toplam sağlık maliyeti ise 4,8 trilyon TL; Türkiye’nin 2022 yılı kamu bütçesinin neredeyse 3 katı. Kömür yakılarak elektrik elde edilmesinin ağır bir sağlık bedeli var ve bu bedel kömürden kâr eden şirketlerin değil, başta yöre halkı olmak üzere toplumun sırtına yükleniyor. Akbelen Ormanı’nı savunarak hepimizin temiz hava ve yaşam hakkını savunan İkizköylüler ve yaşam savunucuları gibi, biz de ormanı kömür madenine tahsis eden kamu otoritelerine ve bu ekolojik ihtilafı bir karara bağlamakla yükümlü mahkemelere sesleniyoruz: Daha fazla hak ihlaline ve önlenebilir yaşam kaybına izin vermeyin! Akbelen Ormanının orman olarak kalmasını sağlayın.temiz_hava_hakki Akbelen halkı yaşam hakkını savunmaya devam ediyorKaz Dagları’nın, Fatsa’nın, İkizdere'nin ormanları katlediliyor, Milli Parklardan alınan Uludağ ranta açılmaya hazırlanıyor, bugün Kırklareli Turgutbey ,yarın İğneada Longozlar Akbelen ormanını korumak isteyen insanlara devlet güçleri biber gazı sıkıyor...Ülkemizde doğa katliamına dair ne yazık ki daha pek çok utanılacak örnek verebiliriz...Bu katliamlara tepki gösterenler bu ülkenin gerçek vatanseverleri, sahipleridir... Onlar ülkelerini hamaset ve şovenizmden uzak, beyinleri ve yürekleri arasındaki yolda yürüyerek severler….. Onlar rantçılıktan , mafyacılıktan, çıkar ilişkilerinden uzak, ceylanlarıyla , kaplumbağalarıyla , ırmakları, ağaçlarıyla sevdalıdırlar bu güzel topraklara..Onlar ülkelerinde insanca yaşamak, "vatan" denilen bu güzel toprakların kültürünü ve doğasını  yaşatmak için çaba sarfederler.Akbelen Ormanı’nı korumak için verilen mücadeleye baktıkça kalbimin sıkıştığını hissediyorum. Dünyanın pek çok  ülkesini görmüş , farklı kültürleri, farklı politikalarını  anlamaya çalışan biri olarak söyleyebileceğim tek şey var: Doğayı  katletmeden gelişmek mümkün! Ağacı, suyu, toprağı, hayvanları ve yerel değerleri koruyarak büyüyebiliriz. Aksi takdirde ne kadar ekonomik değer ürettiğinizin bir anlamı kalmayacak çünkü tarım ürünleri ve su kaynakları giderek tükenecek, kazandığınız parayı harcamanın bir anlamı olmayacak.Dünya tarihinin gördüğü en sıcak temmuzu yaşadık. Bakın 100 yılın en sıcak günü falan demiyorum, şimdiye dek bu mevsimde ölçülen en sıcak değerlere ulaşıldı.. Her yanda alarm zilleri çalıyor, duymamız gerek.Yaşadığımız çağın içinde doğadan daha kıymetli hiçbir şey yok; gözümüz gibi bakmamiz gerek.Muhteşem bir coğrafya armağan edilmiş bize... Bu toprakların Türkiye Cumhuriyeti olması için can verenlere , tarihimize borcumuzvar. Bir yerden ağaç kesip başka bir yere dikmek gibi bir çözümle doğayı  koruyamayız. Bir ormanın yok olması demek kuşundan böceğine, yerde biten ottan esen rüzgâra kadar her seyin değişmesi demek.Doğanın dengesiyle böyle oynamaya hiçbirimizin hakkı yok.İnandığımız değerler, savunduğumuz görüşler farklı olabilir ama hepimizin ortak noktada buluşması gereken şey elimizdeki doğayı korumak olmalı. Bu hepimizin meselesi olmalı...
#AkbeleneDokunma
Devletin insanlara orman sevgisini aşıladığı afişlerden sadece biri...Ormanları sevmek demek ağaçların kesilmesine karşı çıkmak, ormanları katleden rant anlayışa karşı olmak demektir...Afişteki söz doğu; ormanlar sevgiyle yaşar... Ve bu sevgiye sahip olanlar Akbelen Ormanında olduğu gibi ülkenin pek çok yerinde ağaçları yaşatmak için direniyorlar...Sorun, bu tür afişlerle halka orman sevgisini aşılamaya  çalışan devletimizde, onu yönetenlerin, söz sahibi olanlarin iki yüzlü politikalarında!..Yeter artık, bir karara varsınlar!.. Ya Akbelen Ormanı’nı seven, yaşatmak isteyen güzel yürekli insanlara biber gazı sıkıp  gözaltına  almasınlar, ya da bu tür afişleri yırtıp atsınlar...İnsanlara orman sevgisi aşılayıp, ormanları katledenlere karşı geldikleri için "suçlu" muamelesi yapmasınlar...dedi.

Basın açıklaması öncesi Akbelen ormanlarının kesilmemesine karşı köylülerin gösterdiği direniş ile yerel ve genelde doğanın katledilmesi ile ilgili hazırlanan slayt sunumuda ilgi ile izlendi