1923 TÜRK DEVRİMİ’NİN ANALİZİ!

İlkel bir feodalizmden (toprakların mülkiyeti Tanrının yeryüzündeki gölgesi olan Padişah’a ait) yarı sömürge bir imparatorluğa sürüklenen monarşik, teokratik(Temel yasa şeriat) Osmanlı İmparatorluğu sonunda yıkıldı ve emperyalist ülkeler tarafından işgal edildi. Yerel kongreler, direniş,Milli Mücadele,( 1917 Ekim Devrimi’nin katkısı büyük) Kurtuluş’un gerçekleşmesi, Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş’una giden sürecin önünü açtı.29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ve Kuruluştan sonra yaşanan radikal dönüşüm  Modern Dünya Tarihinin en önemli olaylar zincirlerinden biridir.1923 Türk Devrimi’nin koordinatları;- Feodalizmden Kapitalizme, Aristokrasiden Burjuvaziye, Monarşiden Cumhuriyete, Ümmetten Ulusa, Tebaadan Yurttaşa doğrudur. Cumhuriyet İmparatorluğun antitezidir.  Cumhuriyet altı yüz yıllık İmparatorluğun yıpranmış ve çağdışı kalmış kurumsal yapısının radikal  bir şekilde dönüştürülmesidir. Bu yönüyle Cumhuriyet  bir “Çağdaşlaşma” projesidir. Bunu “doksan yıllık bir reklam arası” olarak görmek, eşyanın tabiatına Olduğu kadar , zamanın ruhuna da aykırıdır. 1923 Türk Devrimi, tarihin en büyük devrimlerinden bir olan 1789 Fransız Devrimi’yle başlayan devrimler zincirinin bir devamıdır. Öte yandan 1923 Türk Devrimi , İslam dünyasında gerçekleşen ilk Aydınlanma (aklın inançtan, felsefenin ve bilimin dinden bağımsızlaşması) ve Modernite Devrimi’dir. 1923 Türk Devrimi’nin arkasında  200 yüz yıllık Osmanlı- Türk modernleşmesinin birikimi vardır. Üstelik  bu devrim,3000 bin yıldır kul kültürünün (Hitit, Bizans,Osmanlı) egemen olduğu topraklarda gerçekleştirildi.“1923 devrim mi değil mi” diye tartışmak ise “dünya yuvarlık mı değil mi” diye tartışmakla eşdeğer bir şeydir!.1923 Türk Devrimi’ni gerçekleştiren Kemalistleri, bazı çevreler diktatörlükle suçluyorlar. Kemalistlerin diktatörlüğü; yönetme yetkisini Tanrı’dan alan Saltanatı (monarşi) ve Hilafeti tasfiye ettiklerinden dolayı Demokratik diktatörlüktür! O tarih de tarihi ilerleten güçler Kemalistlerdir!

Ezcümle; 1923 Türk Devrimi geç kalmış bir burjuva  devrimidir.

Notlar;

1-Kurtuluş ve Kuruluş’un önderi ve mimarının Devrimci Mustafa Kemal Atatürk olduğunu gerçeğini  unutmamak ve unutturmamak gerekiyor.

2 -1923 Türk Devrimi’ne duyduğu  kinden dolayı siyasal islamcıların İdeoloğu Kadir Mısıroğlu Kurtuluş savaşı’nın da “Keşke Yunan galip gelseydi” demekten çekinmemişti . 

Siyasal Islamcı eski  Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanlığı YİK Başkanvekili, İsmail Kahraman’da (gençleri ABD Altıncı Filosuna nazır namazı kıldırıp,1969 kanlı pazara kışkırttığı biliniyor) Laik Cumhuriyet’e güttüğü kinden dolayı “Kurşun sıkmadık ki” diyerek Dünyaya örnek olmuş Kurtuluş Savaşımızı aşağılamaktadır! Üstelik bunu Büyük Taarruz’un 100’üncü yıl dönümünde yapıyor. Milli Mücadele’nin sadece işgal güçlerine karşı değil,Saray’a, Saltanata ve İstanbul hükümetine karşı da verildiğini anımsamak gerekir. Siyasal İslamcılar Osmanlı’ya, Abdülhamit’e ve Vahdettin’e sahip çıkarak yeni bir tarih yazmaya çalışıyorlar. Fakat unuttukları bir gerçek var;Tarihi,seçimleri kazananlar değil, savaşları kazananlar yazar! Ayni zat bir kaç yıl önce de 1923 Türk Devrimi’nin temeli olan laiklik ilkesinin anayasada olmasına karşı olduğunu ilan etmişti!

.3- 1923 Türk Devrimi (güçlü bir burjuva sınıfı olmadığından) 1688 İngiliz ve 1789 Fransız Devrimi kadar radikal olamadı. Üstelik devrim tam olarak kökleşmeden çok partili yaşama geçilmesi ve soğuk savaş politikaları;(solkırım yapan 12 Mart Muhtırası,12 Eylül darbesi) 80 yıl sonra Aydınlanma- Modernite karşıtı, karşı devrimci sınıfların iktidara gelmesinin önünü açtı.   20 yıldır iktidarda olan Siyasal İslamcılar 1923 Türk Devrim’nin tüm kazanımlarını tasfiye ettiler. Fakat yerine teokratik bir rejim kuramadılar.2023 yılında yapılacak seçimleri Aydınlanma ve Modernleşmeden yana olan kesimlerin kazanması durumda, yüz yıl sonra yarım kalan 1923 Devrimi tamamlanacaktır.Siyasal İslamcıların seçimleri kazanması durumunda  ise , Türkiye; inşa edilecek teokratik bir rejimle ortaçağ karanlığına sürüklenecektir! Yani Türkiye tarihsel anlamda bir yol ayrımında. Ya teokratik faşizan totaliter bir rejim ya da 1923 Türk Devrim’in kazanımlarını da içerenlaik, demokratik, ekolojik bir yeni Cumhuriyet! Türk Devrimi’nin 100. yılı olan 1923’te yapılacak seçimlerin tarihsel anlamı bundan kaynaklanmaktadır!