BİR  YANDA, İKTİDARIN BÜTÇE VE ENFLASYON  MASALLARI, BİR YANDA MEMLEKET GERÇEKLERİ
16 Aralık 2021, Perşembe 11:01
Sarayın tek adam rejiminin bütçesi, TBMM de görüşülüyor. Aslında, fomaliteden, adet yerini bulsun türünden görüşmeler yapılıyor. Çünkü TBMM,’Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletindir’ prensibini artık temsil etmiyor. AKP-MHP çoğunluğu, meclisi , saraydaki tek adamın emirlerini ve uygulamalarını onaylama kurumuna dönüştürdü. Saraydan gelen her yasa teklifi gibi bütçe teklifi de, hiçbir değişiklik yapmadan, virgülü bile değiştirilmeden kabul edilecek. Yani iktidar vekilleri, millet için hiçbir tesir altında kalmadan, anayasaya bağlı kalarak, tarafsızlık içinde görev yapacaklarına namus ve şeref sözü verdikleri ‘ halde, pratik uygulamada, iradelerini, sarayın tek adam rejimine ipotek ettirmişler görünüyor. Kendileri hiçbir eleştiri ve katkı sunmadıkları gibi, çoğunluklarına ve uyguladıkları fiili baskılarla, muhalefetin eleştiri ve katkılarına da fırsat vermiyorlar. Milletin egemenlik yeri olması gereken meclis, işlevini yerine getiremiyor .Saray rejiminin noteri durumuna sokuldu. İktidarın,tehdit ve güç gösterisinin yeri oldu.
Bütçenin içeriğine gelince: Bu bütçe, meclise sunulduktan hemen sonra, AKP başkanı tarafından yapılan ve ekonomi bilimiyle hiçbir ilişkisi olmayan, faiz ve enflasyon söylemleri yüzünden, zaten bütçenin üçte biri eridi gitti. Tamamen hayali tespit ve kaynaklara dayalı olarak hazırlanmış olan bütçe, gerçekliğini yitirmiş ve masal olmuştur. Çünkü bütçede, emekli, çalışan,, köylü, esnaf ve milyonlarca işsizin sorunlarına ilişkin, çözüm ve kaynak yoktur. Bu yönüyle bütçe, borç bütçesi, faiz bütçesi, yeni vergi, ceza ve zamlar bütçesi, iktidar sıkışıca yapmayı planladığı güvenlikçi uygulamalar ve savaş bütçesidir. Yani, bu bütçe, eğitimden sağlığa, işsizlikten ticarete, kalkınma ve yatırım hamlelerine, üretimden enflasyona ve hayat pahalılığına kadar, halkın hiçbir sorununu çözmeyecektir.
Yirmi yıldır, ülkeyi tek başına yöneten iktidar, bir yandan, Laik Cumhuriyeti ve Demokratik hakları yok ederek, tek adama dayalı dinci bir rejim kurma çalışmaları yaparken, diğer yandan ülke kaynaklarını savurgan biçimde kullanmış, başta beşli çetenin döviz garantıli yap-işlet modelleri olmak üzere sermaye çetelerine, yandaşlarına talan ettirmiştir. Memleketi borç batağına düşürmüştür. Geçmiş bütün iktidarların, dört katı borç yapılmıştır. Bu gün, Türkiye’nin borcu 465 milyar dolardır. Nüfusa bölersek kişi başına yaklaşık 5600 dolar borçlu durumdayız. Doları 12.5 tl üzerinden hesaplarsak kişi başına en az 70.000 tl borç var. Dört kişilik bir aile bugün, 350 bin lira borç altında. Torunlarımızın yaşamı bile, ipotek altında. Memleketimizi ve toplumumuzu, ekonomik felakete, açlığa ve yoksulluğa sürükleyen bu iktidar, şimdi, sorumlu değilmiş gibi, defalarca, bana oy verin sizi kurtaracağım, uçuracağım dememiş gibi, tekrar haltan oy istiyor. Ama gerçekler gizlenmiyor. İktidar, bütün politika ve uygulamalarıyla pratik olarak iflas etti, Topluma vereceği güven ve sunacağı bir çözüm kalmadı. Bu nedenle iktidar halka baskı ve terör uyguluyor, kimlikler üzerinden kışkırtmalar yapıyor. Hala hesabı verilemeyen 128 milyar dolar yüzünden merkez bankası boş. Döviz aramak için, Türkiye’den 70 kat küçük, Katar ve körfez ülkelerinden iktidarlarını sürdürmek için para dileniyorlar. Dünyaya rezil oluyorlar. Binlerce şehit vererek kurulan Cumhuriyetimizin, bütün iktisadi kuruluşlarını peşkeş çektiler, sattılar. Yetmedi. Şimdi de, memleketimizin ovalarını, dağlarını, yaylalarını, kısaca vatanımızı, döviz için, Arap-körfez ülkelerine peşkeş çekiyorlar. Algı yaratarak, her sorunun çözüldüğü, işsizliğin azaldığını, döviz ve kredi sorunu olmadığı, istihdamın düzeldiği, enflasyonun düştüğü masallarını yaymaya çalışıyorlar. Oysa, Memleketin, çarşı pazarın, ve piyasanın gerçekleri ortada. Batıyoruz.
Türkiye halkı, iktidarın, hayali algı yaratmalarına, gerçekleri çarpıtıp sahte umut oyunlarına, uçuyoruz, yükseliyoruz palavralarına artık dur demelidir.Memleketimizin ve halkımızın geleceğine, ilk seçimde, bizzat halkımız kendi iradesiyle el koymalı ve sahip çıkmalıdır. 10.12.2021
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum