BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNİN DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE TALEBİ VE İKTİDARIN ÖFKESİ
14 Şubat 2021, Pazar 15:31Boğaziçi Üniversitesi, iki aya yakındır, öğrencisi ve Öğretim üyeleri ile , bütünleşmiş olarak,laik, demokratik, bilimsel eğitim ve özgür üniversite yaratabilmek için mücadele veriyorlar. Ülkenin bir çok yerinden, Üniversitelerin bağımsızlığı ve Demokratikleşmesi için bu anayasal haklı mücadeleye destek geliyor. İktidar, kurmak istediği tek adama dayalı, dinci ve irkçı istibdat rejiminin gereği, bu tepkileri,kabul etmiyor. Bir yandan, kendine tamamen bağladığı, tetikçi olarak kullandığı yandaş medya aracılığıyla, itibarsızlaştırırken, diğer yandan da, emrindeki emniyet güçleriyle sert şekilde bastırmak istiyor. Hatta yandaş, ırkçı ve dinci, çeteleri, mafya tetikçilerini sokağa sürerek katliam çağrıları ve tehditleri yaptırıyor. Demokratik taleplere düşmanı düşman hukuku uygulatıyor.
AKP, başından beri, demokrasiyi ve demokratik laik cumhuriyeti, bir amaç değil, iktidara varmak için araç olarak gördü. Bunu başkanı tarafından açıkça ilan etti. İktidara geldiğinden beri yaptığı da, bu plana ve projeye uygun olarak yürüttü ve devam ediyor. Laik Cumhuriyeti yıkıp yerine, Ortadoğu’da şeriatçı ülkelerde gördüğümüz, tek adama dayalı şeriatçı bir diktatörlük kurmak istiyor. Bunu, bazen gizleyerek, sözde demokratların desteğini alarak, bazen da, güçlendiği ölçüde doğrudan baskı ve zulümle -bugünkü gibi- yapıyor. Yani, karşımızda, Anayasa Mahkemesinin nerdeyse oybirliği ile verdiği kararda belirttiği gibi,’ Laiklik karşıtı, irticai hareketlerin ,odak noktası olmuş’ bir iktidar partisi var.
AKP-Saray iktidarı baştan beri, ABD’nin BOP’un, ılımlı İslam projesi olarak çıktı. Şimdi, gerek Ortadoğu’da, gerekse de ülkemizde bu projenin gereğini yapıyor. Bu iktidarın, bir yerde duracağı, siyasi ahlak ve geleneklere uyacağını, halkın refah ve huzurunu sağlayacağını, Demokrasiyi ve Cumhuriyeti koruyacağını düşünmek, ancak zeka özürlülerin işidir. İktidarın, ortak ve destekçilerinin amacı açıktır.: Ortaçağ yobazlığından beter şeriatçı baskıcı rejim kurmak istiyorlar. Bunun için, her türlü, baskı, kışkırtma, yalan talan, katliam,uygulamalardan çekinmeyeceklerdir. Din, iman, vatan millet, yol- köprü nutukları yalandan ve baskı rejimlerini gizlemekten başka bir şey değildir.
İktidar, devlet bürokrasisini büyük ölçüde, ortakları ve yandaşlarıyla ele geçirmiş durumdadır. Özellikle meclis muhalefetinin, tutarsızlığı, dar görüşlülüğü ve kararsız muhalefeti sayesinde, bunu başarmış durumdadır. Ancak, Cumhuriyetin ve Cumhuriyet devrimlerinin yarattığı, kültür değerlerini, henüz yok edememiştir. Vatandaşlık bilinci, Anayasal ve Demokratik haklar, hukuki değer yargıları vb. Şimdi iktidar, elindeki her türlü devlet ve tabanındaki tarikat ve cemaatlerin baskısıyla, vatandaşın tebaa-kul’a, milletin ümmete, hak ve özgürlüklerin itaate, Anayasanın şeriata dönüştüğü, bir toplumsal temel yaramaya çalışıyor. Bunun için, şimdi, tümden, ele geçirmek istediği alan, anaokulundan , üniversiteye, eğitim – öğretim alanıdır. Çünkü, istediği şeriat toplumunu, Laik, Demokratik ve bilimsel eğitimi yok ederek, Üniversiteleri, medreseye, öğretmen ve akademisyenleri, ulemaya dönüştürerek, bir ümmet toplumu yaratacağını biliyorlar. Diyanetin , 8 bakanlıktan fazla bütçe alması, devletin politikasın fetvalarla belirlemesi, kadını sadece analık üzerinden cinsiyetçi sınıflaması, dinin siyasallaşması, Allahtan çok siyasal iktidara tapması, indirilmiş din yerine uydurulmuş din ile halkın uyutulması hep bu amaca yöneliktir.
Ülkedeki, onlarca sözde Üniversiteler, hukuk fakülteleri var.Saray iktidarının, diktatörce, anayasal ve hukuk dışı atamalarına ses etmeyip, sineye çekerken, Boğaziçi , onurlu bir duruşla, buna karşı geldi. Demokrasi, özgürlük, anayasal haklar ve vatandaşlık bilincini gündeme getirdi. İktidar, zihniyeti gereği, bu onurlu davranışı, isyan olarak, darbe olarak gördü ve elindeki bütün güçlerle saldırmaya başladı. İktidar, yıllardır o kadar, hukuksuzluk, anayasal hak ve özgürlüklerin ihlali, yalan, talan, soygun, usulsüzlük yaptılar
ki, iktidarı kaybettiğinde neler olacağını biliyor. Bu nedenle her demokratik hak ve isteği, darbeci diyerek şiddetle bastırıyor. Aslında iktidar, Boğaziçi’nin sahsında, Laik Cumhuriyetten yana, demokrasiden yana, bütün topluma saldırıyor.Kurduğu dinci-şeriatçı istibdat rejimini hepten temellendirmeye çalışıyor.
Başta meclisteki muhalefet olmak üzere tüm muhalif ve Cumhuriyetten yana kesimler, iktidarın, şimdi ortaya attığı, yeni Anayasa masalının tartışılması tuzağına düşmeden, , seçim olacak, biz geleceğiz fantezini bırakıp, seçim güvenliğini temel alan bir anlayışla, demokratik bütün güçleri birleştirerek mücadele planı belirlemelidirler. Başka yolu yoktur.