CİNSKIRIM!

Basına yansıdığı kadarıyla   Türkiye'de neredeyse  kadın cinayetinin  işlenmediği gün yok. Gerçek rakamı ise bilmiyoruz. Çünkü iktidar açıklamıyor. Siyasal (politik) islamcı iktidar, kadınları korumuyor,şiddeti önlemiyor. Şiddet faillerini cezasızlıkla ödüllendirdiğinden, bu durum potansiyel failleri cesaretlendiriyor. Aile kutsayıcılığı, şiddet faillerini ve erkekleri korumak için yapılıyor. Kadını değil, eril şiddeti içinde barındıran aile kurumu, korunduğu için failler bu kadar pervasız ve şiddet bu kadar yaygın. Erkekler şiddetle yola getiremedikleri kadınları cinayetle yok ediyorlar. Tüm bunlara rağmen kadınlar, şiddetten kurtulmak ve insan onuruna yakışır özgür bir yaşam sürmek için ölümü göze alıp kendi mücadelesini veriyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan Siyasal İslamcı iktidar bu politikaları sürdürebilmek  için aileyi güçlendirme söylemi adı altında   “aile vesayeti” uygulamasını başlatıyor. “Adalet Akademisi” bünyesinde kurulan kurul hemen icraata başladı bile. Genç kadınların sağlık verileri bakanlık tarafından babalarına bildirilmeye başlandı. İktidar kendi çıkardığı kişisel verileri koruma kanuna (KVKK) aykırı işler yapıyor; kadınlar söz konusu olduğunda. İktidarın zihniyetinden dolayı kadınları kapsamıyor, kişisel verileri koruma kanunu(KVKK) Yıllardır kürtaj yaptıran kadınları kocaya/babaya bildiren iktidar işi bir adım daha ileri götürmüş bulunuyor. Kadınların kişisel hakları yok bu iktidara göre. Erkekler ise aileye vasi olarak atanmış. Bütün bu politikaların şiddete, yaralanmaya, cinayete varmış olması iktidarın umurunda değil.Nasıl olsa kadınlar özgür birey değil, onların gözünde. Kadınların, kız çocuklarının ve LGBTİ+ların yaşam hakkı büyük yara almış  durumda. Ezcümle; Türkiye’de kadın cinayetleri politiktir ve “Cinskırım” boyutuna varmış durumdadır! “Cinskırım”boyutuna varan kadın cinayetlerini durdurmanın yolu ivedi olarak siyasal( politik) islamcı AKP’nin iktidardan gitmesinden geçmektedir.