COP29 TARAFLAR TOPLANTISI, YENİLENEBİLİR ENERJİ VE KAPİTALİZM!
23 Kasım 2024, Cumartesi 12:38COP29 taraflar toplantısı (konferansı) Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleşti. 29 kez gerçekleşen COP toplantılarının gündemi Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’e çözüm üretmek. Fosil yakıtlardan ( Kömür,Petrol, Doğalgaz…) yenilenebilir enerjiye (Güneş,Rüzgar, jeotermal,Biyoyakıt…) geçiş çözüm olarak sunuluyor. Böylece 2053 yılına kadar enerji kaynaklı CO2 emisyonlarının Net Sıfıra indirilmesi ve Küresel Isınma’nın (Sanayi Devrimi’den sonra) 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefleniyor. Tarih öncesi dönemde(Paleolitik Çağ 2 milyon yıl sürdü) türümüz Homo Sapiens, enerji ihtiyacını doğal kaynaklardan (yenilenebilir enerji) karşılıyordu. Tarım Devrimi’nden sonra enerji ihtiyacı evcilleştirilen hayvanlar ile yenilenebilir doğal kaynaklardan (Su,odun…) karşılandı. Kapitalizm Üretim Tarzı’nın da gerçekleşen”Sanayi Devrimi” ile enerji ihtiyacı fosil yakıtlardan ( Kömür,Petrol, Doğalgaz…) karşılanmaya başlandı. Fosil yakıtların kullanılmasıyla başlayan süreç Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’ne yol açtı. Paleolitik Çağ’da kişi başına 3 birim olan enerji ihtiyacı, Köleci Üretim Tarzı’nda 5 birime,Feodalizm’de 8 birime ve Kapitalizm’de ise 25 birime yükseldi. Bu Kapitalizmin doğasında bulunan daha fazla üretim ve daha fazla tüketim dinamiklerinden kaynaklanıyordu. Kapitalizmin doğasında bulunan dinamikler, insanlığı-uygarlığı 6.Kitlesel Yok Oluşun eşiğine getiren Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’nin bir numaralı sorumlusudur. Dünya nüfusunun %20’sini oluşturan kesimler, CO2 salınımlarının ( emisyonlarının) %80’inden sorumludurlar. Öte yandan ABD’nin 5 Katar’ın 8, Birleşik Arap Emirlik’lerin 7,5, Avrupa’nın 5,5, Çin’in 4,5,Türkiye’nin 1,5 Hindistan’ın 0,76, Afrika’nın ise 0,35 gezegene tekamül etmektedir, Ekolojik Ayak İzi’leri. Dünyanın Ekolojik Ayak İzi ise 1,5 gezegendir. Yani doğanın 1,5 yılda ürettiği 1 yılda tüketiliyor! Kapitalizmin daha fazla üretim ve tüketim anlayışı doğanın kendisini yenilemesine izin vermiyor. Ne var ki Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’nin getirdiği etkilere( Aşırı sıcaklar,aşırı yağışlar, iklim göçleri, yeni patojenler Virüs,Bakteri…) en fazla maruz kesimler, Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’nden en az sorumluluğu olan Güney’in( Asya,Afrika,Amerika) kesimleri oluyor! Gelinen nokta da Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’ne çözüm olarak “ Yenilenebilir Enerji”, “Yeşil Dönüşüm”, “Yeşil Mutabakat”sunuluyor. Rusya- Ukrayna Savaşı sonrası Nükleer Enerji tüm risklerine ve atıkların bertarafına çözüm bulunamamasına rağmen yenilenebilir enerji sınıfına dahil edildi… Sermayenin enerji fraksiyonları ( fosil enerjiden yana olanlarla, yenilenebilir enerjiden yana olanlar) arasında savaş sürüyor. Kapitalist- Emperyalist ülkelerin, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme çabalarından anlaşılıyor ki,fosil yakıt rezervleri tükenene kadar kullanılacak! Öte yandan yenilenebilir enerjide kullanılacak nadir- kıt bulunan elementler, mineraller, metaller Güney Amerika’da Bolivya, Şili ve Arjantin üçgeninde, Asya’da Hindistan, Çin’de ve Afrika’da Kongo’da bulunuyor. Yenilenebilir enerjide kullanılacak nadir element, minerallerin( Lityum, Kobalt…) çıkarılması için büyük madencilik faaliyetleri gerektir ki, bu da söz konusu ülkelerde doğanın tahribatı, yağmalanması, talanı ve yerli halkların yaşam alanlarının yok olması anlamına gelmektedir. Çevresel Sorunlar, 1972 yılından beri ( 5 Haziran 1972 Stokholm’da Dünya Çevre Günü ilan edildi) insanlığın gündemindedir. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nden bu yana 20 yılda bir gerçekleşen Çevre Konferanslarına,her düzenlenen COP taraflar toplantılarına ve Çevre ile ilgili imzalanan Uluslararası Sözleşmeler’e rağmen içinde Küresel Isınma ve İklim Değişikliği’nde yer aldığı Çevresel Sorunlara çözüm konusunda bir arpa boyu yol alınamadı! Çevresel Sorunlara çözüm üretilmesi önünde en büyük engel Kapitalizm. Kapitalizm sınırlı olanaklara sahip gezegende sürekli ve sınırsız büyüme dinamiğine sahip bir üretim tarzıdır. Kapitalizm doğasında var olan bu dinamizminden dolayı “Doğanın Kendisini Yenilenmesine” izin vermiyor. Doğanın bir yıl da ürettiğini Haziran ayında tükettik. Türümüz Homo Sapiens’in ( Günümüz insanı) Ekolojik Ayak İzi 1,7 gezegene tekamül edecek gibi, bütün göstergeler bu yönde. Kapitalizmin aşı üretim ve aşırı tüketimi ( Üretirken ve tüketirken kirlilik kaçınılmaz) büyük Çevresel Sorunlara, bunun da ötesin de Çevresel Yıkımlara yol açıyor. Ezcümle; Türümüz Homo Sapiens, doğanın bir parçası olduğunu, biyolojik ve kültürel bir evrimin ürünü olduğu gerçeğini unutmalılıdır. Ayrıca 1,7 milyon canlı türünün yaşadığı gezegenin de sahibi değildir. Aşırı üretim ve tüketimin insanlığa mutluluk getirmediği gibi ( İnsan az tüketerek de mutlu olabilir!) gezegendeki yaşamı 6. Kitlesel Yok Oluşun ( Yaşamın tarihinde gerçekleşen 5 Kitlesel Yok Oluşun ardında doğal nedenlerle var iken , eşiğinde olduğumuz 6.Kitlesel Yok Oluşun ardında ise Kapitalizm var.) eşiğine getirmiş durumda. İnsanlık, eşiğinde olduğu 6. Kitlesel Yok Oluş’tan ancak Kapitalizmi aşarak, insanın ve doğanın sömürülmediği yeni uygarlık inşa ederek kurtulabilir. O uygarlık ise”Eko-Sosyalizm” dir…!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum