GÜNCELLENEMEYEN ATATÜRKÇÜLÜK YA DA KEMALİZM!
01 Eylül 2023, Cuma 12:42Varoluşlarının temel nedeni Cumhuriyet’in kurucu felsefesiyle hesaplaşmak,1923 paradigmasını yıkmak ve fiili bir teokratik(şeriat) rejimi inşa etmekte olan Siyasal İslamcılar, Disney Plus’ın baskılar sonucu Atatürk dizisini yayınlamaktan vazgeçmesi üzerine ansızın Atatürkçü kesildi ve hatta daha da ileri giderek muhalefeti Atatürk’e sahip çıkmamakla suçladılar.Yani dinci gericilik görkemli bir riyakarlık örneği sergiledi. Siyasal İslamcıların bu riyakarlık gösterisi güçlü bir şekilde ifşa edilememiştir. 1980 Faşist Askeri Darbesi’yle solkırım yapan ve “Soğuk Savaş Dönemi” imalatı olan Siyasal İslamcıların önünü açan Kenan Evren’de “Atatürkçü” idi. O yıllarda meydan boş değildi ve yüzü sola dönük olan Kemalist aydınlar (Nadir Nadi,İlhan Selçuk,Uğur Mumcu vs) ,Kenan Evren’e gereken yanıtı veriyorlardı. Nadir Nadi 1981 yılında “Ben Atatürkçü Değilim” kitabını yayınlamıştı. Bugün Türkiye’nin en az yarısı kendini Atatürkçü laik,seküler cumhuriyetçi vs.olarak görmektedir. Evet,Türkiye’de kendisine Atatürkçü diyen milyonlar vardır ama bu Atatürkçülük “Atam” fetişizminden, nostaljisinden, sosyal medyada fotoğraf ve video paylaşımdan öte gitmemektedir. Kendisine Atatürkçü diyerek siyaset yapan ve iktidar perspektifine sahip siyasi bir özne de yoktur. Her şeyden önce bugün Atatürkçülük ideolojik ve teorik olarak sahipsizdir. Atatürkçülüğü güncellemeye, dünyayı anlamaya ve anlamlandırmaya yarayan bir teori haline getirecek aydınlar topluluğundan yada bir fikri odaktan söz edilemez. Var olanlarda yeteri kadar etkin değil. Bu Türkiye’nin 90’lı yıllarda yaşadığı aydın kırımı ile ilgilidir.90’lı yıllarda Bahriye Üçok,Muammer Aksoy,Uğur Mumcu,Turan Dursun,Ahmet Taner Kışlalı gibi sol Kemalist aydınların katledilmesi ile İslamcılık için ideolojik bir saha temizliği yapılmıştır. Sol liberallerin siyasal islamcılara katkısı unutulamaz. Atatürkçülüğün siyasal alanda bir güç olamamasının bir nedeni de tabii ki CHP’dir. CHP, Cumhuriyetin ve 1923 paradigmasının çökertilmesini engelleyememiştir. 1923 paradigmasının temeli olan laikliği adını dahi anmamaktadırlar. Atatürkçülüğün siyasal alanda yokluğunun bir nedenide solun yokluğudur. Sosyalist sol 1960’lı yıllarda Atatürkçülüğü yeniden yorumlamış, güncellenmiş ve onun anti-emperyalist ruhunu nirengi noktası yapmış ve kitlelerle buluşturmuştu. Bugün sosyalist sol zayıf,güçlü bir anti-emperyalist mücadele,güçlü bir emek ve öğrenci hareketi yoktur. Bugün iktidarının “Disney Atatürkçülüğü”nün karşısında apolitik Atatürkçülükten başka bir şey yoktur. Bu durum faşizmin yeni bir versiyonunun “seküler milliyetçilik” adı altında kendisine gençlerden oluşan bir kitle tabanı bulmasına yol açmaktadır. 200 yüzyıllık geçmişe sahip Osmanlı-Türk modernleşmesinin iki önemli noktası vardır. Birinci 1908 Devrimi,ikincisi ise 1923 Devrimi’dir. Monarşiden Cumhuriyet’e, tebaadan yurttaşa, ümmetten ulusa, hilafetin ilgasına,medeni kanuna,tevhid-i Tedrisat Kanununa (Öğretim Birliği Yasası) vs gibi bir çok attığı radikal adımlarla 1923 Türk Devrimi; 200 yıllık Osmanlı-Türk Modernleşmesinde bir zirve ve nirengi noktasıdır. Kuşkusuz Kemalistlerin önderliğinde gerçekleşen 1923 Türk Devrimi geç kalmış bir burjuva devrimidir. Modernleşme sürecini katliamlara ya da etnik meselelere (Mustafa Suphi’ler, Dersim Tertelesi,1934 Trakya Yahudi Pogromu...) indirgeyerek okuması çok ciddi tarihsel yanılgılara yol açar. Şeyh Said’iden, tarihi gerçekleri çarpıtarak, bir Şeyh Bedreddin(!) çıkaran ve Türk Devrimi’ni karalayanları ciddiye almamak gerekir. Tarihsel anlamda Kemalizm bir kapitalist-ulus projesidir ve yine tarihsel anlamda tartışmasız ilerici bir harekettir. Ezcümle; emek sömürüsü ile dinsel sömürünün iç içe geçtiği ve Türkiye’nin totaliter bir Teokratik( dine dayalı yönetim) rejime hızla sürüklediği koşullarda Atatürkçülüğün ya da Kemalizm’inin ivedi olarak güncellenmesinde yaşamsal önem vardır!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum