İĞNEADA SEL FELAKETİ DAVASINDA NELER OLUYOR.?

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada Beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen Sisli Vadi olarak bilinen  kamp alanının işletmecisinin de aralarında bulunduğu dört sanığın yargılandığı Kırklareli 2.Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden iki duruşmayı baştan sona izledim ve olaylara oldukça hakim olduğumu düşünüyorum.İğneada'da geçen sene meydana gelen sel felaketinde 'Sisli Vadi' bungalov evlerinde tatil yapan altı kişiden kızı ile damadını sel felaketinde kaybeden ve Adalet arayan, acılı anne Safiye Yaşa'nın sürdürdüğü Hak, Hukuk Adalet mücadelesini de yakından takip eden biri olarak her zamanda yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz.
Kısaca gözlemlerimi kamuoyu ile paylaşmak  ve bilgilendirmek için bu yazıyı yazmayı düşündüm.
Olay sonrası Savcının hazırladığı iddianamenin  Mahkemecede kabul edilerek duruşma başlamadan önce  iddianame müşteki ve avukatları tarafından eksik ve kabul edilebilir bir iddianame olmadığı görüşündeydi.Ve ilk duruşma gergin başladı ve tam 14 saat sürdü.Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki başlayan ilk  duruşmaya, hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Bülent B, tutuksuz sanık Büşra G. ile müştekiler Hüseyin Duman, Merve Sude Yaşa, Kadir Yaşa, Safiye Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Emine Solmaz, Yasemin Demir, Çiçek Dinç ve Nermin Akbıyık ile taraf avukatları katıldı.Gergin başlayan ve sık sık duruşmaya ara verilen mahkemede Jandarma eşliğinde duruşmaya getirilen tek tutuklu sanık Bülent B.nin sel felaketinin bir afet olduğunu ama koyunların bile yüzerek kurtulabildiğini ölenlerin yüzme bilmediğini söylemesi üzerine anne Safiye Yaşa benim kızım koyun değil deyip tutuklu sanığa tepki göstermesi ve ardından  bayılması nedeniyle duruşma salonuna gelen  sağlık ekibi tarafından ilk müdahale yapıldı ve duruşmaya yeniden ara verildi.Mahkeme Başkanı tarafından sorgulanan sanık Bülent B diğer sanıklar ve müşteki yakınları ve her iki tarafında  avukatları  dinlendikten sonra mahkeme 14 saat süren ve gergin geçen ilk duruşma ile ilgili ara kararını açıkladı. Açıklanan kararda Bülent B.'nin tutukluluk halinin devamına, diğer sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol hükümlerinin kaldırılıp tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.
İğneada sel felakaetinde ölen 6 kişinin 2.duruşması da olaylı geçti.Duruşma öncesi basın açıklaması yapan müşteki yakınları ardından sel felaketinde ölenlerin resimlerini taşıyarak duruşma salonuna girdi.Kızını ve damadını sel felakatinde kaybeden anne Safiye Yaşa ve müştekilerin salonu girmesinin ardından hakim kimlik tespitleri yaparak duruşmayı başlattı.Müştekiler sel felaketinde ölenlerin resimlerini tutuklu sanık Bülent B. ile Babası Bahri B. ye fotoları göstererek ''Bu resimlere iyi bakın, bunların ölümlerinden siz sorumlusunuz, KATİLSİNİZ'' sözlerine Bahri B. ''sende kızının ölüsü üzerinde dans ediyorsun'' sözleri üzerine müştekiler sanığa ve babasının üzerine yürümesi ile ortam gerildi ve duruşmaya ara verildi.Gerdin geçen duruşmada bu kez de sanık savunmasını yaparken müşteki Emine Solmaz, sanığa tepki göstererek "Beni evlatsız bıraktın. Canım yanıyor, evladımı öldürdün." diye çıkıştı. Rahatsızlanan Solmaz, sağlık ekiplerince salondan çıkarıldı.Duruşmada sanık ve tanıklar ile her iki tarafın avukatlarıda savunmalarını yaptı.Müştekiler ifadelerinde mahkeme heyetinin red talepleri mahkemece reddedildi.Yine müştekiler tarafından sanık Avukatının sanık ve sanıklara söylediği savunmaları ile yanlış yönlendirerek mahkemenin seyrini değiştirmesi nedeniyle hakkında avukat hakkında kamu davası açılması talebi,Sanığın Babası Bahri B. nin de sanık olarak davaya müdahil olarak talepleri ne yazıktır ki mahkeme heyeti tarafından reddedildi.İkinci duruşmada da, 
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanık Bülent B'nin tutuklu halinin devamınına, diğer sanıkların adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmalarına,Bahri B.nin dava kapsamına alınmasının reddine,Yine sanıkları yönlendiren Avukat hakkında kamu davası açılması talebinin reddine, 28 Haziranda tarafların hazır bulunacağı bilirkişi heyetinin oluşturularak bilirkişi heyetinin hazırlayacağı raporun mahkemeye verilmesi talebi kararını verdi.
Mahkemenin verdiği karar  üzerine 25 Haziran 2024 te oluşturulan bilirkişi heyeti ile birlikte gidceğiz diye Adliye binasında beklemeye başladık.Yaşanan hareketliliğin ardından gördük ki yoğun güvenlik önlemleri ile konvoy halinde olayın yaşandığı Sisli Vadi'de bulunan Bonglo tipi evlerinin bulunduğu yere inceleme için gidildi.Bilirkişi heyet ile olay yerine giden basın mensupları olay yerine yaklaşık 500 metre mesafede oluşturulan Jandarma barikatı ile karşılaştı.Görevli Jandarmalar tarafından basın mensuplarının olay yerine gidilmesinin yasaklandığını,  çekim ve foto çekme yasağının olduğunu ifade ederek gazetecilere engel konulduğunu ifade etmeleri üzerine müşteki avukatları ile CHP Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan olaya müdahale ederek basının kamu görevi yaptığını,basına yasak kararının kim tarafından verildiğini bilmek, görmek isteriz deyince Jandarma yetkilileri yasak kararının  Mahkeme Başkanı tarafından verildiğini cep telinden avukatlara kendilerine gelen yasak kararını gösterdi.Safiye Yaşa'da basın mensuplarına yasak kararına tepki göstererek bizim acımızı bizimle paylaşanlar ve konuyu ülke gündemine taşıyan basın mensuplarına konulan yasak birilerini kollamak içindir.Alınan yasak kararını kınıyoruz.Basın bizim haklı taleplerimizi görsün haber yapsın diye bizler onları buraya davet ettik dese de basın mensuplarının görev yapması engellendi ve çekim izni verilmedi.
3.duruşma öncesi Kırklareli Cummhuriyet Başsavcısı ile davaya bakan Savcı ve Mahkeme heyetindeki hakimin tayinlerinin çıkması kafalarda soru işaretleri doğmasına neden oldu.Şimdi gözler 25 Temmuz da saat 10.00 da yapılacak duruşmaya çevrildi.
Bizler Manşet Haber olarak yine duruşmayı takip ederek yine acılı aile ve yakınlarının yanında olacağız.