Kırklareli
12 Mart, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$
YouTube Video Otomatik Oynatma ve Ses Ayarlama

İKLİM KORUMA KANUNU=EMİSYON TİCARETİ DÜZENLEMESi

03 Mart 2025, Pazartesi 11:36

  Ekim 2021’de Paris Anlaşması’nı onaylayan ve ardından 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefleyen Türkiye o tarihten beri iklim kanunu hazırlığı içindeydi.  AKP Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından İklim Kanunu teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Teklif komisyonlardan  geçirilip Genel Kurul’da kabul edilirse Türkiye’nin ilk iklim yasası olacak. Ancak teklif beklentilerin çok gerisinde…  20 Maddeden oluşan İklim Kanunu,fosil yakıtlardan çıkışa dair bir politikadan söz etmezken, emisyon azaltılması konusunda da bir hedef içermiyor. Dolaysıyla iklim değişikliğini önlemeye yönelik düzenlemeler içermiyor, iklim kanunu teklifi. Oysa İklim Kanunu iklim değişikliği ile mücadelenin nasıl gerçekleşeceğine nihai ve ara hedefler içeren, hukuki bağlayıcılığı olan yol haritası koyması gerekiyordu.  Meclise sunulan İklim Kanunu teklifinde karbon emisyonlarının ne zamana kadar ve ne şekilde azaltılacağına dair çerçeve sunulmuyor. Bundan dolayı İklim Kanunu olmaktan çok uzak! Kanun teklifi, iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlar ile (Petrol, doğalgaz, kömür) mücadeleye dönük herhangi bir hedef içermezken, iklim meselesi sadece bir ticari konuymuş gibi salt parasal bir alana indirgeniyor. Yasa hazırlanırken çevre ve yaşam alanları mücadelesinde yer alan sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınmaması dikkatlerden kaçmıyor. Türkiye’nin ihtiyaçlarından ve küresel iklim krizi gerçeklerinden uzak, sivil toplumu sürece dahil etmeyen, kömürlü termik santrallerin kapatılmasından, emisyon azaltım hedeflerinden bahsetmeyen,adil geçiş sürecini ve iklim adaletini görmezden gelen, sorunun kaynağından söz etmeyen emisyon ticaretini düzenlemekle yetinen bir teklifle karşı karşıyayız.  Türkiye, iklim politikalarını yıllardır toplumu ve doğayı korumak için değil, ticareti korumak üzerine inşa etti.  Ticari kaygılarla yapılan her yasal düzenleme şirketlerin rant uğruna araçsallaştırılan doğal varlıkların yok edilmesine, derelerin kurumasına, tarım arazilerin yok edilmesine, ormansızlaşmaya,havanın, suyun, toprağın kirlenmesine, işçinin, emekçinin ve tarımla uğraşanların sömürülmesine yol açtı.  AKP’nin İklim Kanunu teklifinin özünü oluşturan; Emisyon Ticaret Sitemi, (ETS) işletmelere tanınan karbon salınım haklarının alım satım işlemlerinin gerçekleştiği ticaret sistemi olarak tanımlanıyor. ETS’de şirketler kurulacak/ kurulmuş bir piyasa temelinde birbirleriyle karbon ticareti yapabilecek

.  Ezcümle; “2053 Net Sıfır Emisyon” hedefi için taraf olan her ülkenin yapması gerektiği gibi Türkiye’nin de bu hedeflere özgü önlemleri ve politikaları içeren bir kanun çıkarması gerekiyordu!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum