ILIMLI VE RADİKAL İSLAM (POLİTİK) ÜZERİNE NOTLAR…
25 Eylül 2024, Çarşamba 13:45Siyasal İslam,(politik) dinin siyasi amaçlar için araçsallaştırılmasıdır. Başka bir söylemle,siyasi iktidarın dini esaslara göre dizayn edilmesidir. Siyasal İslam’ın “ılımlısı” “radikali” arasında kayda değer bir fark yoktur. Fark iktidarın şiddet kullanılarak mı yoksa vereli siyasi koşullarda seçimle mi ele geçirileceğiyle ilgilidir. Türkiye’de ılımlı İslam’a AKP, radikal İslam’a ise HÜDA-PAR örnek olarak verilebilir. Öte yandan, AKP’nin Ilımlı İslamcı bir parti olduğunu söylemek, içinde radikal grupların ve isimlerin olmadığı anlamına gelmez! Hatta “radikallik” konusunda, HÜDA-PAR’dan hiç de aşağı kalmayan kesimler varlığı yadsınamaz.. AKP’nin şimdilik radikal,aşırı vb olacak sözleri destekleyen bir tavırları yok ama bunun tersini de yapmazlar. Anayasanın 4. maddesinin değiştirmesini isteyen HÜDA-PAR’ın kökleri 1984 yılında kurulan, 1990’lı yıllarda ise domuz bağı cinayetleri ve mezar evleri ile gündeme gelen “Hizbullah”a kadar gitmektedir! “Hizbullah” davasının tüm sanık ve hükümlülerin cezaevinden çıktığını anımsamak gerekir. HÜDA-PAR amacını yüksek sesle haykırmaktan çekinmeyen radikal Siyasal İslamcı bir hareket. AKP ise İslamcı Siyasetin başındaki güç. Bu kimlikle tanınan parti 22 yıldır iktidarda.22 yıllık iktidarlarında başından bir çok olay geçmiş bir parti. Bundan AKP ve onun lideri oldukça ihtiyatlı. HÜDA-PAR ise söyleminde alabildiğince radikal. AKP’nin içindeki bazı gruplar ve bireyler HÜDA-PAR kadar radikal olsalarda belirlenen bir plan içinde hareket ediyorlar. Erdoğan HÜDA-PAR’ın söylemlerine itiraz etmiyor, onların geçerli olduğuna inanıyor ama sadece zamanlamayı uygun bulmuyor, o kadar! HÜDA-PAR yapmış olduğu çıkışlarla Siyasal İslamcıların taleplerini Türkiye’ye duyurmuş oluyor. Böylece konuşulmasını sağlamış oluyorlar. HÜDA-PAR’a AKP’nin bir çeşit “öncü müfreze” gücü demek yanlış olmaz. Siyasal İslamcılar bu yöntemleriyle “selefi” dünyasının görünen radikal yönünü “ehlileştiriyorlar”
Ezcümle; Siyasal İslamcılar, “ılımlısı” ve “radikali” ile toplumsal desteklerinin en dibe vurduğu bir dönemde, Türkiye’yi dinsel hukuk kurallarını egemen olduğu teokratik( şeriat) bir rejime sürüklemekten geri durmuyorlar!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ali Öztürk
25-09-2024 16:14Tüm tespitleri ve yorumları ile ülkemiz dinci yapısının son 50 yıllık fotoğrafı. Eline ve kalemine sağlık YAHYA öğretmenim..