KAMUCULUK!
17 Ağustos 2022, Çarşamba 08:53Türkiye ekonomisi 24 ocak kararları ve 12 Eylül darbesiyle neoliberalizme açıldı. Ardından Özal’ın işbaşına gelmesi,90’lar ve 2002’den beri iktidar olan AKP,yani 40 yıldır iktidara kim gelmiş ise, hepsinin ortak özelliği Kamuculuk fikrine düşman olmalarıdır. “Devletin küçültülmesi”nin demokrasinin ön koşulu olduğu yalanını, kamuya ait şirketlerin verimli çalışmadığı iddiası,özelleştirme çılgınlığı, köşe dönme felsefesi,”benim memurum işini bilir” ahlaksızlığı,”her koyun kendi bacağından asılır” diyen bir bireycilik, ideolojiklerin ve tarihin sonuna gelindiği, işçi sınıfının ortadan kalktığı hatta ilerici misyonunu yitirdiği yönündeki zırvalar... 20 yıldır izlenen dinselleştirme politikaları, halktan istenen tevekkül,tarikatve cemaatlerin palazlandırılması,sosyal devletin yerine sadaka devletinin inşası, sendikaların işlevsizleştirilmesi ve toplumsal muhalefetin etkisiz hale getirilmesi eklenince tablo tamamlanıyor. 2022 Türkiye’sinde ki tablo;Ekolojik yıkım, kölelik koşullarında çalışan ve açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakılmış milyonlar ve kötü olan gelir dağılımımın daha da kötüleşmesi. Türkiye’deki elektrik faturalarının birer soygun haline gelmesinin nedeni özelleştirmelerdir. Petrol ve doğalgazın bu kadar pahalı olmasının da gerisinde enerji alanında kamucu politikalarının izlenmemeli yatıyor. Meyve ve sebze fiyatların bu kadar yüksek olmasının nedeni uluslararası tarım tekellerinin çıkarları adına IMF politikalarıyla tarımın tasfiyesidir. Sağlık sistemindeki bozulmanın arkasında sağlığın özelleştirilmesi, eğitim sistemindeki çürümenin arkasında da eğitimin özelleştirilmesi vardır. Oysa eğitim,sağlık, barınma, ulaşım vs bunlar en temel insan hakkıdır. Sosyal Devletin yokluğunun yarattığı boşluğu mafya,çete, tarikat,cemaat doldurmakta, kamu hizmetlere ulaşmakta giderek daha da zorlanan insanlar “yuttaş” olma niteliğini yitirmekte. Yurttaşın olmadığı yerde ise teba vardır. Türkiye’nin bugün içinde yaşadığı çoklu krizden(ekolojik, sosyal,ekonomik ve toplumsal) çıkışın tek yolu kamuculuk politikalarını işlevsel kılmasından geçiyor. Bunun için temel kamusal hizmetlerini piyasa mantığının dışına çıkarmak ve kilit sektörlerden başlayacak kamulaştırma, planlı bir ekonomi gerekiyor. Türkiye eğer sahici bir kurtuluş yolu arıyorsa “kamuculuk” fikri,rehberimiz, yol göstericimiz olmalıdır,çıkış tam da buradadır.
Ezcümle;laik, demokratik, ekolojik yeni bir cumhuriyet inşa etmenin yolu kamucu bir ekonomiden geçmektedir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
vedat akto
19-08-2022 11:59Kalemine sağlık.