KAPİTALİZM SÜRDÜRÜLEBİLİR  BİR ÜRETİM TARZI DEĞİL!      

  Yeryüzü egemenleri, “ekonomik büyümenin” tüm sorunları çözeceğini, sabredilmesi gerektiği masalını anlatıyorlar. Oysa bugün yaşanan yıkımın( Atmosferin ısınması,doğal dengenin bozulması, ekosit yani canlı türlerinin yok oluşu derinleşiyor, sosyal kötülükler(Açlık,yoksulluk, sefalet, aşağılanma…) almış başını gidiyor. ) asıl faili ekonomik büyüme…  Kapitalizm sınırsız büyüme, genişleme, yayılma eğilimine ve dinamiğine sahip bir üretim tarzı. Yaşanan tüm sorunların ardında bu var  İklim Konferansları birbirini izliyor,’Doğayı koruma’ ve “yeşil teknolojiler” retoriği dillerden düşmüyor ama, işler sarpa sarmaya devam ediyor. Bir arpa boyu yol alınabilmiş değil!  Ekolojik mücadele yaşamsal öneme sahip, bu niteliği itibariyle, çağımızın tüm ilerici güçlerinin birincil gündem maddesini  oluşturması gerekiyor . Elbette sosyal,eşitlik, özgürlük,demokrasi, kadın hakları mücadelesi son derece önemli, değerli… Canlı yaşamının sona ereceği  bir gezegende bu mücadelelerin ne gibi bir kıymet-i Harbiye’si  olabilir… Aslında ekolojik mücadelenin tüm diğer emansipasyon (Kurtuluş) mücadele biçimlerine göre bir önceliği var. Çünkü iklim krizi ve ekosit (canlı türlerinin kitlesel anlamda yok oluşu) insanlık tarihinde görülmemiş bir yıkımın boyuta varmış durumda… 1995 Kyoto Konferansı ve sonrasında gerçekleştirilen iklim zirvelerine rağmen  atmosferin ısınmasına ve iklim krizine neden olan karbon salınımları hızla artmaya devam ediyor… Pek revaçta olan güneş enerjisi panelleri,elektrikli araba söyleminin de hiç bir kıymet-i harbiyesi yok. Ayni şey biyoçeşitlilik için de geçerli.  Bugün insanlığın karşılaştığı sosyal ve ekolojik sorunlar, Kapitalizmin sınırsız büyüme, genişleme, yayılma dinamiğinin ve eğiliminin  bir sonucu. Kapitalizm her ileri aşamasında her şeyi ticarileştiriyor, metalaştırıyor. İnsanların hayal dünyası dahil ticarileşmemiş, metalaşmamış, soysuzlaşmamış hiç bir şey kalmamış durumda…  Kapitalizm kendi suretinde bir insan yaratmış durumda. Tüketiyorum o halde varım!       Ekonomik büyüme, yeryüzü efendilerine göre tüm sorunların panzehiri! “Ekonomi büyüyecek insanlar refah ve zenginlik içinde yüzecek”  Egemenlerin  söyleminin aksine  tüm sorunların temelinde “ekonomik büyüme” var! Kapitalist üretim tarzında ekonomi büyüdükçe sosyal kötülükler,iklim krizi, ekolojik yıkım, ekosit ( türlerin yok oluşu) derinleşiyor. Bu koşullarda “temiz enerji” ,”yeşil teknoloji” denilen bir şeyin iki nedenle kıymet-i harbiyesi yok. 1-Büyük miktarda güneş enerjisi, güneş panelleri ve elektrikli araba üretimi için çok miktarda madenin yeraltından çıkarılması gerekiyor ki, bunlar büyük kirletici. 2-Bütün bu madenler fosil yakıt kullanılarak çıkarılıyor. Karbon gazı salınımlarının yarısı madencilik faaliyetlerinden ve Kapitalist tarımdan kaynaklanıyor… Üstelik bu iki sektör biyoçeşitlilik kaybının %90’ından sorumlu!      Aşırı karbon gazı emisyonu,sera etkisi yaratan en kirletici faaliyetler Asya,Afrika ve Latin Amerika’ya kaydırılmış durumda!  Kapitalist ,Kolonyalist, Emperyalist Batı’nın zenginliği; Küresel Güney’in sömürüsü, yağması ve talanı sayesinde mümkün oldu. “Küresel Güney” ,Batı’nın ihtiyaç duyduğu madencilik ve sanayi mallarının çoğunu üretiyor.”Yeşil Enerji” fosil enerjinin yerini almıyor ona eklemleniyor. Dünya enerji ajansının raporuna göre 2024 yılında kömür, petrol, doğalgaz üretimi en yüksek düzeye ulaştı. Dünya’da halen enerjinin %90 fosil yakıtlardan sağlanıyor! Kapitalizm her krize girdiğinde bir yenlik (inovasyon) yaratarak kaldığı yerden devam ediyor. Tabii bu doğal çevrenin tahribatı ve yaşamın temelinin aşındırılması pahasına… Kapitalizmin dahilinde ‘Sosyal Devleti’ tesis etmek, doğa tahribatını durdurmak mümkün değildir.  İkinci dünya savaşı sonrası ( 1950-1980) sosyal kazanımlar sadece emekçi sınıfların mücadelesinin eseri değildi.  Sömürge, yarı sömürge statüsüne indirgenmiş ülkelerinin emeğinin aşırı sömürüsü ve doğal kaynaklarının hoyratça talanı sonucuydu… İkinci dünya savaşı sonrası (1950-1980) Batı’da geçerli ‘sosyal demokrasiyi’ yeniden ihya etmek artık mümkün değil. Kaldı ki Sosyal Demokrasi de büyümecidir!      Ezcümle; yeryüzündeki canlı yaşamını yok oluşun eşiğine getiren Kapitalizm ,rehabilite edilebilir sistem de değildir. Kapitalizm her şeyin sınırlı olduğu bir gezegende sınırsız büyüme,genişleme, yayılma eğilimine ve dinamiğine sahip bir üretim tarzı olduğundan sürdürülemez! Sosyal kötülükler ve ekolojik yıkım, Kapitalizmin doğasından kaynaklanır.

Doğanın ve insanın sömürülmediği  “Eko-Sosyalizm” tek seçenek…