KAPİTALİZM VE EKO SOSYALİZM!
28 Mayıs 2024, Salı 12:27
Eko-sosyalizm; Kapitalist ekonomik sistemin sürdürülebilirliğin ekolojik ve sosyal gereklilikleriyle temelde uyumsuz olduğunu ileri süren, ama onun büyümecilik, üretimcilik,verimlilik,üretkenlik ve teknoloji saplantılarından arınmış bir sosyal,politik, ekonomik,ekolojik,etik paradigma demektir.
Eko-sosyalizm, kapitalizme özgü piyasacılık anlayı ile ekolojik yıkımı durdurmanın olanaksızlığı tespitinden hareket eder. Zira Kapitalizm, sınırsız büyüme ve genişleme dinamiğine ve eğilimine sahip bir üretim tarzıdır. Tabi sınırsız büyüme de sınırsız tüketimi varsayıyor. Bundan dolayı kapitalist üretim tarzın da sosyal adaletin ve refahının gerçekleşmesi mümkün olmadığı gibi, ekolojik yıkım da kaçınılmazdır. Kapitalizmin tarihine baktığımızda bunu yaşayarak öğrendiğimizi görüyoruz. Eko-sosyalizm iklim krizine karşı uluslararası planda yürütülen mücadele anlayışı ve yöntemini de reddediyor. Bu mücadele anlayışında Kapitalizm yok sayılıyor. Oysa uygarlığın ve insanlığın yüz yüze geldiği kötülüğün,saçmalığın ve akılsızlığın gerisinde kapitalizm var. Büyüt sorunlar kapitalizmin açgözlü mantığı ve yağmacı,talancı karekterinden kaynaklanıyor. Öte yandan, “Yeşil kapitalizm” asla bir çözümü temsil etmiyor, çünkü kapitalizmi sorun etmiyor. Esas olarak eko-sosyalist paradigma, radikal olarak bir kapitalizm üzerine temelleniyor. Eko-sosyalizme göre Kapitalizmin “normal” işleyişi iki sorunu ortaya çıkarıyor. 1- Sosyal kötülükler derinleşiyor, gelir dağılımı bozuluyor, işsizlik,açlık ve sefalet kaçılmaz olarak ortaya çıkıyor.2- Doğal çevre tahribatını -ekolojik yıkımı- derinleştiriyor. Sınırsız üretimin ve tüketimin kural olduğu gezegende iklim krizi de,ekolojik yıkım da kaçınılmaz.Bir şey üretmek için doğadan bir şeyler çekmek, eksiltmek ve azaltmak demektir. Hepsi bu kadar değil; Kapitalist üretim tarzın da üretirken de tüketirken de kirlilik kaçılmaz. Kapitalist üretim genelleştirilemez. Tüm toplumlar ABD kadar üretip tüketseydi,5,3 gezegene ihtiyaç olacaktı. Bunun mümkün olmadığı açıktır! Eko-sosyalizm; reel sosyalizmlerin 20.yüzyıl Sosyalizm deneylerinde, kapitalizm mantığını ( büyüme ve teknolojik gelişme…) yeniden ürettikleri tespitinden hareket ediyor. Reel sosyalizmler, özde kapitalizmden farklı değildi. Her ikisi de “doğaya saygıyı” ve “ doğanın sınırlarını” üretim yaparken dikkate almıyor ve doğaya zarar veriyorlardı! Eko-sosyalizmin tüketim tarzı eleştirisine, üretim tarzı eleştirisi eşlik ediyor. Esasen ekolojik yıkımın temel nedenini kapitalizmin doğayı metalaştılmasında, ticarileştirilmesin de aramak gerekir. Ekolojik Yıkımı, İklim Krizini durdurmanın biricik yolu kapitalizmden kurtulmaktır. Eko-sosyalizm tek çıkış yoludur. Eko-sosyalizm uzun sosyalist geleneğin mirasçısıdır. Eko-sosyalizm reel sosyalizm deneylerinin radikal eleştirisini yapar. Sovyetik deneyde ekolojik kaygılar dikkate almadan ne pahasına olursa olsun üretim artışı öncelikliydi. Elbette ekolojik kaygılarla hareket etmek büyük sosyal eşitsizlikleri savsaklamayı gerektirmez. Tam tersine sosyal eşitlik sorunu ekolojik kaygılardan bağımsız ele alınamaz. Ekoloji ve sosyal madalyonun iki yüzüdür. Ekolojiden soyutlanmış bir “sosyal” mümkün değildir. Kapitalizmin yarattığı sosyal kötülükler ve ekolojik yıkım karşısında tek çözüm insanın ve doğanın sömürülmediği bir yeni uygarlık. Başka bir söylemle ifade edersek “ Eko-sosyalizm”dir!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum