KAPİTALİZMİ YAŞATMAK  İÇİN  GEREKİRSE İNSANLIĞI YOK ETMEK!    

 Kapitalizm insanı yapancılaştırmakla, toplumsal kötülükler ve doğa tahribatı yapmakla kalmıyor doğrudan insanlığın varlığını da tehdit ediyor. Kapitalizm üretim tarzında “üretici güçler” tam anlamıyla “yıkıcı güce” dönüşmüş durumdadır. Bu yüzden gezegende yaşam tehlikede ve tehdit altındadır. Kapitalizmin (doğal) temel eğilimleri  ve yarattığı politik -sosyal kurumların işleyişi,insanı bir yıkım aracına dönüştürüyor. Her şeyin kar etmenin ve karı büyütmenin hizmetine sokulduğu koşullarda, her ileri aşama daha büyük bir yıkım getiriyor… Çılgın rekabet insanları birbirinin rakibi ve düşmanı haline getiriyor. Oysa bir insanın yaşamında asıl  ihtiyaç duyduğu şey başka bir insan, öteki insandır. İnsanı insan yapan şey onun sosyalliğidir. Kapitalizmde insan yaşamın her anı,sosyal yaşamın tüm unsurları yıkıcılığın hizmetine sunulmuşken ve onun tehditi altındayken sonucun hüsran olması kaçınılmazdır. Kapitalist Üretim Tarzında ‘üretici güçlerin gelişmesi’ ,’modern teknoloji harikaları’ artık dramatik sonuçlar üretiyor. Kapitalizm her şeyi metalaştırıyor, ticarileştiriyor,metalaştırıyor, nesleleştiriyor ve bu sürecin her ileri aşaması, insanı öğütüyor, insanı insanlıktan çıkarıyor… Küresel oligarşilerin varlığını korumak  üzere biriktirdiği  kitle imha stoku ve yıkım araçları, insanlığı ve uygarlığı sayısız kez yok edecek güce ve kapsama ulaşmış durumda. Nükleer silahlar,atom ve nötron bombası,toplu öldürmeler için peydahlanmış ileri teknoloji harikası kimyasal, biyolojik silahlar her an patlamaya  hazır nükleer santraller, nükleer atıklar…   Küresel oligarşilerin, Kapitalizmi yaşatmak için sahip olduğu kitle imha silahları insanlık, uygarlık ve gezegen için en büyük tehdit olmaya devam ediyor. Bütün bunlar ‘savunma’ gerekçesine dayandırılıyor.  Yeryüzünün efendileri kapitalizmi yaşatmak için insanlığı ve uygarlığı yok etmeyi göze almış durumdalar… Bunu görmek için Filistin’e, Ukrayna’ya, Irak’a, Yemen’e ,Suriye’ye, Afganistan’a bakmak yeterli. Bugün ortaya çıkan (tüm sürdürülebilir yalanlarına karşı)  sürdürülemezlik tablosunun arkasında kara dayalı kapitalizm ve onun neoliberal versiyonu vardır… Onun da arkasında yeryüzü efendileri ,küresel oligarşi ve küresel plütokrasi( varsıl erki)  var. Oligarşi ve plütokrasinin adamlarının (kadınlar az) haksız,skandal zenginliklerin  yıkıcılıkların ve küstahsızlıkların temelinde ne var ? Yıkıcılıkları ve güçleri; zorla,şiddetle, haydutlukla,üretim ve yaşam araçlarını gasp etmelerinden ve gasp ettiklerini ‘yasal koruma’ altına almalarından ve de çoğunluğu buna ‘razı’ etmelerinden kaynaklanıyor.      Ezcümle;  Küresel oligarşilerin ve plütokrasilerin gasp ettikleri, üretim ve yaşam araçları toplumsallaştılmadıkça  ne uygarlığın ne de insanlığın bir geleceği olabilir…

İnsanın ve doğanın sömürülmediği “Eko-Sosyalizm” İnsanlığın önünde tek seçenek…