MUHALEFETE BULAŞAN, İKTİDAR VE YANDAŞLARINA BULAŞMAYAN VİRÜS TÜRÜ MÜ VAR?
11 Mart 2021, Perşembe 14:48Bir yıldır ülkemiz ve dünyamız, korona virüs belası ile uğraşıyor. Dünyada milyonlarca, ülkemizde de on binlerce insan yaşamını yitirdi. Dünya, tanımaya çalıştığı bu virüse karşı savaş veriyor. AKP iktidarı ise, bu salgın sürecini her alanda kötü yönetti. Salgının sayısal ve sosyal boyutunu ve gerçekliğini halktan gizledi. Salgını, fırsata ve şova çevirme sorumsuzluğuna yöneldi.
iktidar, muhalifleri susturmak, demokratik hak ve özgürlükleri engellemek için, her fırsatta Pandemi olayını kullanıyor. Anayasayı askıya aldı, Hukuk ve yargı sistemini dağıttı. Kendine uyan bir hukuk ve yargı yarattı. Kurmak istediği, ‘dinci-seriatçı tek adam istibdat rejimini’,temellendirmek için, kadroları kendi yandaşlarıyla dolduruyor. Hak aramak isteyen toplumsal kesimlerin, hak ve özgürlük taleplerini, baskı ve şiddetle bastırıyor, Ülke Anayasa ve Anayasal hukukla değil, saray iktidarının kararnameleriyle yönetiliyor. Meclis, tümden devreden çıkmış durumda. Sarayın emirlerini onaylayan, eller ‘ iner kalkar’ vekilleri durumundalar. Mahalle muhtarları kadar etkinlikleri bile yok. Sağlık sistemi, Cumhuriyetin kamucu, örgütlenmesi ve sağlık ordusunun fedakarlığı ile yürüyor. İktidar bu alanda da, verdiği sözleri tutmuyor. Eğitim çöktü ve dinci-şeriatçı ortaçağ zihniyetine sürükleniyor. Üniversiteler medreselere, öğretim görevlileri, ulemaya ve saray iktidarının arka bahçesine dönüştü. Üniversiteleri, şeriat rejimine uygun hale getirmek için, rektörler atanıyor. AKP’ye sadakat esas alınıyor. Onurlarıyla ve haysiyetleriyle, laik demokratik , bilimsel eğitim ve özgür üniversite isteyen öğrenciler ve öğretim üyeleri, iktidarın emriyle vahşi saldırılara uğruyor, gözaltılara, işkencelere ve çıplak arama gibi barbarlığa maruz kalıyorlar. İktidar muktedirleri, utanacaklarına bunları teröristlikle suçluyorlar. İktidar, gündemi saptırmaya çalışıyor..
İktidar, yükselen salgın dalgalarında, yasaklara sarılıyor. 65 ve üstü yaşlardaki yurttaşlar bir yıldır, salgının sebebiymişler gibi eve kapatıldılar. Bedensel, ruhsal ve sosyal problemler yaşıyorlar Salgının önlenmesi için, ta en başından, sosyal devlet olarak halkın ihtiyaçlarını karşılayarak en az iki hafta, genel karantina uygulanmalıydı. İktidar kaynakları talan ettiğinden bunu yapmadı.. Kendi koyduklar yasaklara, , kendileri uymuyorlar. Pandemi döneminde, herkese yasakladıkları kongre ve gösterileri, kendileri yapıyor. Milletin parasıyla çevre il ve ilçelerden yandaş taşıyorlar. Bizim paramızla testleri yapılıyor, aşıları yapılıyor. Yüzbinlerce esnaf iflasta ve perişanken, milyonlar işsizken, bu insani midir. İktidar, güç zehirlenmesi şımarıklığı ile toplumla dalga geçiyor. Kongre yapılan yerlerde, salgın patlama yapıyor. İktidarın tükenmişliğini gizlemek için, yüzlerce insan hayatı tehlikeye atılıyor, Memleket kaynakları ve devlet imkanları halk düşmanı bir iktidar zihniyet için kullanılıyor. Tam bir vicdansızlık ve ahlaksızlık yaşanıyor.
Çeşitli toplumsal kesimlerin, haklı isteklerini, açık alanda dile getirmelerine bile, pandemi bahanesiyle izin vermeyen, en şiddetli şekilde bastırtan, iktidar muktedirlerine soruyorum., kapalı alanda ve binlerce insanla kongre yaptığınızda, virüs bulaşması olmuyor mu.? Yoksa, açık alanda bile, muhaliflere, bulaşan, temas eden, ama iktidara ve yandaşlarına, kapalı alanda bile bulaşmayan, yeni bir virüs türü mü tespit ettiniz.? Sözde bilim kurulu üyeleri, kendinizi bıraktım, hiç değilse, bilimsel haysiyet için, bu konuda neden tavır almıyorsunuz?. Değiştiremiyorsanız neden istife etmiyorsunuz da, konu mankenliğine devam ediyorsunuz?. Ulusal bir konuda bile, ayrıştırma ve kışkırtma yapan iktidarın, sağlık bakanı dahil, bütün iktidar muktedirlerinin sözleri artık hükümsüzdür. Hiçbir inandırıcılığı ve samimiyeti yoktur