PROLETARYA
16 Ağustos 2024, Cuma 15:531989’da Berlin Duvarı ve 1991’de de Sovyet Birliği’ndeki reel sosyalizmin yıkılmasından sonra liberal dünya;”elvada proletarya”, “Tarihin Sonu” ve Kapitalizmin “ebedi bir düzen” olduğu retoriğini (söylemini) geliştirdi. Yaklaşık geçen 35 yılda insanlık çok fazla yoksullaştı, gelir dağılımı adaletsizliği korkunç boyutlara ulaştı ve ultura zenginlerin sayısı tüm dünyada arttı. Bunun sonucu bir milyar insan temiz su içme olanağından yoksul. 300 milyon insan önlenebilir hastalıklardan yaşamını kaybediyor. 2 milyar insanda mutlak açlıkla karşı karşıya. Kapitalizm- Emperyalizm, işin içinden çıkamayınca mevzi ve bölgesel savaşlara başvuruyor. Ekonomik ve Sosyal Krizleri , Ekolojik Yıkımlar izliyor ve gezegen tüm canlılar için yaşanmaz hale geldi. Sonuç itibariyle Kapitalizm-Emperyalizmin, insanlığa yoksulluk,savaş, ekolojik yıkım ve şimdi ise faşizmden başka sunacağı bir şey kalmamış gibi gözüküyor.
1980’ler ve özellikle 1990’lı yıllardan itibaren “yeni dünya düzeni” nin ortaya çıkışı ile birlikte İşçi Sınıfı’nın önemini yitirdiği,niteliğinin değiştiği,kitle üretiminden, yani fordist modelden post- fordist modele geçildiği dolaysıyla çalışanların da bir sendikaya ihtiyaç duymayacakları gibi görüşler ortaya çıktı.
“ Elveda Proletarya” çığlıkları tüm dünyayı kapsamıştı. 35 yıl sonra ise sınıflar arası çelişkiler derinleşti, bitecek denilen İşçi Sınıfı varlığını sürdürdü,ancak ideolojik bir çıkış yapamadığından, alternatif bir güç haline gelemedi ve geniş halk yığınları aşırı sağ ve faşist partilere yöneldiler. Egemen sınıflar,proletaryanın sınıf bilicine ulaşmasını önlemek için sınıf siyaseti yerine kimlik, etnik durumu, kültür ve din faktörlerini öne sürmekte,milliyetçiliği ve göçmen karşıtlığını empoze etmektedir. Egemen sınıflar kendi ideolojilerini sınıflara medyayla,üniversitesi ve sivil toplum kuruluşlarıyla benimsetmeye ve zaman, zaman zorla baskıyla dikte etmeye çalışır. Emekçiler ister istemez bu pratiklerden etkileniyorlar. Bu koşullarda proletaryanın sınıf bilicine ulaşması kolay değildir. Sınıf bilinci sınıf mücadelesi ile ortaya çıkan bir olgu. Öte yandan işçi sınıfının değiştiği görüşü doğrudur. Sınıf içinde çok nitelikli unsurların varlığı yadsınamaz. Öte yandan teknoloji ne kadar (otomasyon, robotlar, yapay zeka…) ileri olursa olsun, onu kullanacak olan insandır! Sınıf bilincine ulaşan insan örgütlü bir yapı içinde üretimi durduracak özelliklerde sahip olabilir. Bütün mesele işçi sınıfının sınıf bilincine ulaşmasında. Ezcümle; Kapitalizmle mücadele ederek insanlığı ekonomik, sosyal krizlerden ve ekolojik yıkımlardan kurtaracak olan sınıf proletaryadır. Onun dışında da bunu gerçekleştirecek bir özne yok! Asla yıkılmayacak denilen köleci sistem ve feodalizm yıkıldı. Kapitalizm de yıkılacak. Tarihin sonu gelmedi. Roma İmparatorluğu’n da ,Spartaküs M.Ö. 74 yılında köleci düzene başkaldırdı ama köleci düzen yıkılmadı. M.S. 476 yılında kölelik, Spartaküs’ün başkaldırısından tam 550 yıl sonra tarihe karıştı. Biz görmesekte “İşçi Sınıfı” Kapitalizmin sonunu sonunu getirecek, doğanın ve insan sömürülmediği yeni bir uygarlık kuracaktır!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Hüseyin Yücel
16-08-2024 23:38Yazınızda eksik ve yanıtlanmamış soru şu;"işçi sınıfının sınıf bilinci kazanması" bu nasıl olacak?