SAÄžLIK VE SOSYAL GÃœVENLÄ°K HÄ°ZMETLERÄ°NDE GELÄ°NEN DURUM.!

AKP , SaÄŸlıkta Dönüşüm Programıyla saÄŸlık hizmetlerini ticarileÅŸtirerek, metalaÅŸtırarak , piyasallaÅŸtırarak  Hastayı müşteriye, Hastaneleri ise iÅŸletmeye dönüştürdü. Kamu özel ortaklığı ile yapılan  ÅŸehir hastaneleri; geliÅŸmiÅŸ ülkelerin verimli iÅŸletielmediÄŸi gerekçesiyle  Ã§oktan vaz geçtiÄŸi,( 600 yataklı,kentlerin heryerine dengeli dağılan butik hastane modeline geçtiler) klasik yöntemle yapılan hastanelere göre çok pahalı  ve ulaşımında büyük zorluklar yaÅŸanan ÅŸehir hastaneleri saÄŸlık sisteminin en büyük açmazıdır. Bütçe için ise birer karadelik!Sülük ve hacamat vs uygulamalarıyla  SaÄŸlık hizmetlerininde dinselleÅŸtirmenin önü açıldı.  Öte yandan uygulanan ücret politikalarıyla saÄŸlık emekçileri arasından aristokrat bir zümre  yaratılarak çalışma barışı bozuldu . SaÄŸlıktaki yöneticilerden oluÅŸan bu aristokrat bir zümreye dahil olmanın  kriteri ise liyakat olmayıp, sadakatın geçerli olmasıdır. Cumhuriyet tarihi boyunca  saÄŸlıktaki yöneticilerle, esas iÅŸi yapan saÄŸlık emekçileri arasında bu denli ücret farkı oluÅŸmamıştı. Bugün  saÄŸlık hizmetlerine ulaÅŸmak için saÄŸlık pirimi vermek yetmiyor, ilave olarak ya cepten harcama yapmak ya da özel saÄŸlık sigortası yaptırmak gerekiyor. Bütün bu politikalar en temel bir insan hakkı olan herkesin eÅŸit , kaliteli ve parasız olarak ulaÅŸması gereken saÄŸlık hakkının önünde en büyük engeldir!      Türkiye'de bugün 14 milyon emekli var. Bunların %70’i asgari ücretin altında emekli maaşı almaktadır. Sosyal Güvenlikte  esas olan 5 aktif çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken bu oran Türkiye’de 2 ‘ye 1’dir. Her yıl 1.9 milyon kiÅŸi yeni iÅŸe girerken 1.3 milyon kiÅŸide emekli olmaktadır. Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun genel müdürlüğü döneminde SSK’ın açığı GSMH’ya oranı %1 idi. SGK’nun  ÅŸimdiki açığının GSMH’ya oranı ise %5’tir.  SGK  kurumun bu açıkları; gelirlerinin çok büyük bir kısmını  en adaletsiz vergi türü olan dolaylı vergilerden oluÅŸan bütçeden karşılanmaktadır. Bu da dünyanın en kötü gelir dağılımına sahip Türkiye’nin gelir dağılımını daha da kötüleÅŸtirmek nedir. Yeni istihdam alanı yaratmadan, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almadan, bütçede dolaysız vergilerin oranını arttırmadan, ne  emeklilikte yaÅŸa takılanların sorunlarını çözmek ne düşük emekli maaÅŸlarını  yükseltmek ne kamu çalışanların 3600 ekgösterge taleplerini ne de gelir dağılımını iyileÅŸtirmek mümkündür! Bunun ön koÅŸulu ise Neoliberal politikaları red edip,kamu yararını esas alan politikaları yaÅŸama geçirmekten geçmektedir. Bütün bu sorunların çözümü iktidar deÄŸiÅŸliÄŸini ve emekten yana  siyasi bir iktidarın kurulmasını zorunlu kılmaktadır.