SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ALDATMACASI!
16 Mayıs 2024, Perşembe 19:07Sürdürülebilir Kalkınma; ekolojik yıkımı durdurmak,her bir ülkede ve dünya ölçeğinde gelir dağılımı eşitsizliğini, adaletsizliğini gidermek ve gelecek nesillere yaşanabilir dünya bırakmak anlamına gelir. Sürdürülebilir Kalkınma kavramı 1987 yılında yayınlanan Ortak Geleceğimiz (Brundtland) Raporu ile tedavüle sokuldu. Ayrıca önüne sürdürülebilir niteleme sıfatı eklenmeyen bir şey kalmadı. “Sürdürülebilir tarım”, “ sürdürülebilir enerji”, “sürdürülebilir gıda”,sürdürülebilir su”… 1972 Stockholm,1992 Rio ,212 Rio “Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı” ve COP 28’den sonra söz konusu üç alanda da işler sarpa sardı. İşte “sürdürülebilir kalkınma” bu durumu gizlemek ve gözlerden uzaklaştırmak, sürdürülemez olanı sürdürülebiliyormuş gibi gösterme işlevini yerine getiriyor. Aslında bu zaman zarfında atmosferin ısınması,buzulların erimesi,deniz (okyanus) seviyelerinin yükselmesi, toprağın, suyun, havanın kirlenmesi, çölleşme, tatlı suların azalması, yaşamın sigortası biyoçeşitliliğin yok olması,iklim değişikliğin yol açtığı doğal afetler, enerji kaynaklarının azalması ve madenlerin tükeniyor olması sürdürülemezliğin en büyük göstergeleriydi. Bütün bunlar sonucu gezegen velhasıl yaşanmaz hale geliyordu. Dünyayı yaşanmaz hale getiren fail ise Kapitalist Üretim Tarzı’dır. Kapitalizm insana ve doğaya zarar vermeden yol alamaz. Varlığını ölçüsüz,sınırsız ve durmadan olan çok üretmeye borçlu. Her seferinde daha çok şey üretmek ,daha çok enerji,doğal kaynak,su,maden,vb kullanmak demek. Oysa bu dünyada kaynaklar sınırlı ve sonsuz değil. Sınırlı bir dünyada sınırsızı bir büyüme mümkün değil. Kapitalizm üretim tarzının temel eğilimlerinin bir sonucu olan,daha çok üretim, daha çok tüketim, dolaysıyla “sınırsız büyüme”sarmalı , sosyal kötülükleri ve ekolojik yıkımı derinleştirdi ve “sürdürülemezlik” durumu ortaya çıktı. Dünyanın egemenleri bunu gizlemek için “sürdürülebilir” söylemine baş vuruyorlar. Günümüzde Kapitalizm insanlığın önüne çözdüğünde daha fazla sorun üretip koyuyor. Artık insanlığa verecek bir şeyi yok. Öte yandan ekolojik hareket büyük ölçüde sistem tarafından “ehlileştirildiğinden” “sürdürülebilir kalkınma” söylemin karşına dikilmeyip,tam tersine onlarda “sürdürülebilirci” olup çıktılar! Radikal olarak anti-kapitalist olmayan hiç bir ekolojik hareketin başarılı olma şansı yoktur. Kapitalizmi radikal olarak karşısına almadan hiç bir şey yapılamaz. Türümüz Homo Sapiens’in yüz yüze geldiği ekolojik ve sosyal sorunlar radikal dönüşümleri zorunlu kılıyor. Yeni bir perspektife ve paradigmaya ivedi olarak ihtiyaç var. Bir an önce ideolojik kölelikten kurtulmak gerekiyor. Sürdürülebilir bir yaşam için üretim,tüketim ve yaşam tarzımızı radikal olarak değiştirmemiz gerekir. Vakitlice Kapitalizmden çıkmak gerekiyor. Zira geç kalınırsa geriye kurtarılacak bir şey kalmayabilir! Ezcümle; insanlığın önünde tek bir seçenek var o da,insanın ve doğanın sömürülmediği yeni bir uygarlık !
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ali Öztürk
16-05-2024 19:24Son paragrafta keşke o uygarlığın adının ne olduğunu da yazsaydınız.. Teşekkürler Yahya hocam..