TÜRKİYE KAPİTALİZMİ VE AKP!              

  Türkiye kapitalizmi kronik döviz bağımlısı bir ülkedir.  Türkiye ekonomisi yeterince döviz bulunamadığı  zaman krize girmektedir.  Türkiye kapitalizmi çözümü, 24 Ocak Kararları’yla “neoliberalizme” açılmakta buldu.        12 Eylül 1980 darbesiyle uluslararası iş bölümünde “ihracata dayalı birikim modeli” ne geçildi. Bu modelde Türkiye kapitalizminin  ihracat yapabilmesinin yolu Türk Lirasının sürekli değer kaybetmesinden geçmektedir. Bu ise kaçılmaz olarak yoksullaşmayı getirmektedir.            Bu modelin uygulanmasının yolu1- Emeğin örgütsüzleştirilmesi. Emek örgütsüz olunca İşçiler greve gidemeyecek ve ücretler aşağı çekilecektir. Ayrıca düşük çevre standartları da bu süreci destekleyecektir.              2-Ama bu yetmez örgütlü olmayan emeğin yönetilmesi de gerekmektedir. Bu noktada din,tarikatlar, cemaatler,milliyetçi hamaset devreye girer. Siyasal İslamcı AKP’nin 23 yıllık iktidarında tarikatların ve cemaatlerin altın çağlarını yaşamasının arkasında bu da vardır.     3- Türkiye kapitalizminin döviz ihtiyacını karşılamak için bu yöntemlerde yetmez. Ayrıca illegal yöntemlere de muhtaçtırlar. Uyuşturucu kaçakçılığı,silah kaçakçılığı,insan kaçakçılığı vs… Bu ise elbette mafyalaşmayı ve çeteleşmeyi getirir. Dünyanın her yerinde mafya kendisine devlet ve siyaset içinde destek bulmadan var olamaz ve varlığını sürdüremez. Türkiye’de düzen mafyatik ilişkilerle birlikte kayırmacılık ilişkileri  üzerine de  kurulmuştur. Kamu ihalelerin kime gittiği bellidir. Kimlerden vergi alınmadığı, kimlerin vergilerinin affedildiği de bellidir. Bu ayni zamanda rüşvet ve yolsuzluğu getirmiştir. Bürokrasi ve siyaset bu sürecin bir parçasıdır. Gelinen noktada hukuk sistemi ve yargı da işlemez hale gelmiştir. Toplumda hukuk ve adalete güven kalmadı. Yargı saray yargısı. Türkiye anayasızlaştırma süreci yaşıyor.        Siyasal İslamcı AKP’nin 23 yıllık iktidarın    sonucunda nüfusun %10’nu, servetin %80’ni ele geçirdi. Türkiye’deki gelirinin ise %50 sini!  Sosyal devlet tasfiye oldu. Adeta sadaka devletine dönüştü. Yoksullukla mücadele ise cemaat ve tarikatlara bırakıldı. Toplumun kahir ekseriyeti açlıkla karşı karşıya…  Türkiye Kapitalizmin bekasının yolu, halkın daha fazla yoksullaştırılması ve bu yoksulluğun yönetilmesinden geçmektedir.         Bundan  kurtulmanın  çözümü ise,sermayenin bekası adına kendilerine derin yoksulluk reva görülenler ile aklı iğdiş edilenlerin bir araya gelerek, kollektif bir irade oluşturmaları ve siyasete müdahale etmelerindedir.    

  Patronları,tarikatları, cemaatleri,mafyası ve çeteleriyle Türkiye düzenin  en büyük korkusu budur!